WAREN BEFREUNDET ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• arkadaştık
• arkadaş
• arkadaştı

Waren befreundet Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Wir waren befreundet.
Biz arkadaştık.

Ja. Weißt du, wir waren befreundet.
Evet.- Biz onunla arkadaştık.

Wir waren befreundet.
Biz çok yakındık.

Aasgeier und Leopard waren befreundet.
Geyik ve leopar arkadaş oldu.

Sie waren befreundet.
Arkadaştınız değil mi?

Sie und Billy Piper waren befreundet.
Sen ve Billy Piper arkadaştınız.

Wir waren befreundet, Margaret.
Biz eskiden arkadaştık, Margaret.

Ihre Familien waren befreundet.
Aileleri çok yakınmış.

Sie waren befreundet, das ist alles.
Kocamın arkadaşıydı, hepsi bu.

Jay und ich waren befreundet.
Jay ve ben arkadaştık.

Sie waren befreundet. Trotzdem wollten Sie ihn jagen.
Senin arkadaşındı, yine de onun peşinden gitmeyi tercih ettin.

Rachel und ich waren befreundet.
Rachel ve ben arkadaştık.

Wir waren befreundet, und ich wollte nur nicht alleine sein..
Biz arkadaştık ve ben de o gece yalnız kalmak istemedim.

Sie und Tabor waren befreundet.
Tabor ile siz arkadaştınız.

Wir waren befreundet. Daphne ließ mich im Sommer in ihrem Pool schwimmen.
Daphne bütün yaz havuzunda yüzmeme izin verdi. Biz arkadaştık.

Nein, wir waren befreundet.
Hayır, biz kankaydık.

Wir hatten uns 1973 getroffen und waren befreundet.
Te tanıştım, iyi arkadaş olduk.

Nein. Sie waren befreundet, oder?
Hayır. Onunla yakındın, değil mi?

Mag Howard Stern nicht. Sie waren befreundet.
Howard Sternü sevmiyordu. Hepsi arkadaştı.

Nein. Sie waren befreundet, aber unzertrennbar.
Annen onu arkadaş olarak görüyordu- Hayır.

Würden Sie sagen, Sie waren befreundet?
Arkadaş olduğunuzu söyleyebilir misin?

Marc und ich waren befreundet, bevor wir heirateten.
Marc ve ben evlenmeden önce arkadaştık.

Ihr Sohn Danny und Christine waren befreundet.
Oğlunuz Danny ve Christine yakın arkadaşlardı.

Ich weiß, Sie waren befreundet. Sind Sie verletzt?
Yakındınız, biliyorum. Sen yaralandın mı?

Ich kannte ihn. Er und die First Lady waren befreundet.
Onu tanıyordum. First Lady ile ikisi arkadaştı.

Deine Mutter und ich waren befreundet, als ihr Babys wart..
Annenle ben arkadaştık. Sen ve Ben daha bebekken.

Robert Louis Stevenson und Arthur Conan Doyle waren befreundet.
Robert Louis Stevenson ve Arthur Conan Doyle arkadaştılar.

Eure Eltern waren befreundet.
Dediğine göre anne babalarınız arkadaşmış.

Wir haben uns nicht nur fachlich gut verstanden, sondern waren befreundet.
Sadece profesyonel anlamda değil, birbirimizi iyi anlardık ve iyi bir arkadaştık.

Ross und Sie waren befreundet?
Sen ve Ross arkadaş mıydınız?