Wegrennen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Wegrennen", sagte ich.
Koşmak'' dedim.Vor etwas wegrennen.
Wegrennen, verstecken.
Kaçmak, saklanmak.Weil Hunde wegrennen.
Çünkü köpekler kaçarlar.Ich will wegrennen, aber ich kann nicht.
Kaçmak istiyorum ama yapamıyorum.Wir wollten wegrennen.
Ama biz koşmak istiyoruz.Ich wollte wegrennen, aber sie hatten Waffen.
Kaçmak istedim ama silahları vardı.Dann will ich wegrennen.
Ve ben koşmak istiyorum.Packen und wegrennen bedeutet nicht, irgendwas zu regeln.
Eşyalarını toplayıp kaçmak bir şeyi halletmek demek değil.Du willst nur wegrennen.
Sadece kaçmak istiyorsun.Ich sah Sergei wegrennen und dann fand ich meinen armen Jungen.
Gördüm ve zavallı oğlumu buldum. Sergeinin kaçtığını.Ich wollte nur wegrennen.
Sadece koşmak istiyordum.Ich sah Sergei wegrennen und dann fand ich meinen armen Jungen.
Segei kaçarken gördüm ve sonra… zavallı oğlumu buldum.Was ist los mit dir? Er wollte wegrennen.
Du musst nur wegrennen. Du schaffst das.
Yapabilirsin. Tek yapman gereken koşmak.Was ist los mit dir? Er wollte wegrennen.
Ne olmuş yani? Kaçmaya çalıştı.Was hab ich dir über's Wegrennen gesagt, du kleiner Arsch?
Sana kaçman konusunda ne demiştim küçük pislik?Grace! Scheiße. Dani, du musst wegrennen.
Grace! Kahretsin. Dani, kaçman lazım.Das verstehe ich. Aber wegrennen hilft auch nicht.
Anlıyorum, ama kaçmak sana hiç yardımcı olmayacak. Ayrıca.Man sieht eindeutig jemanden wegrennen.
Birinin kaçtığını açıkça görebiliyorsun.Dieses Wegrennen und Verstecken hat mich so traurig gemacht.
Bundan kaçmak ve saklanmak beni daha sefil bir hale getirdi.Du schaffst das. Du musst nur wegrennen.
Yapabilirsin. Tek yapman gereken koşmak.Wir müssen immer wegrennen, denn die wollen immer Kinder nehmen.
Hep çocuk kalmak lazımdı, çocuk kalabilmek için de hep koşmak.Wir können vor diesen Problemen nicht wegrennen.
Bu sorunlardan kaçmak mümkün değil.Wenn du vor Shaolin wegrennen musst, auf welches Gleis musst du aufpassen?
Shaolinden kaçman gerekirse unutma, hangi raya bakacaksın?Sie riechen Ammoniak kann nicht stehen, wegrennen.
Amonyak kokmazlar, kaçamazlar, kaçarlar.Wegrennen, verstecken, kämpfen, das ist vollkommen sinnlos. Nein.
Hiç birisinin önemi yok adamım. Kaçmak, saklanmak, dövüşmek, Hayır.Man sieht eindeutig jemanden wegrennen. Papa!
Birinin kaçtığını açıkça görebiliyorsun.- Baba!Slaughter hatte den einen Typ schon sicher aber der andere Typ wollte wegrennen.
Ama öteki kaçmaya çalıştı. Bunu görmeliydin. Slaughter birini yakaladı.Eines Tages schrie er mich an und ich wollte wegrennen, aber die Tür war zugesperrt.
Bağırmaya başladı. Kaçmaya çalıştım ama kapı kilitliydi.
