WEIGERN SICH ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• reddediyor
• reddetti
• reddettiler
• reddediyorlar
• kabul etmeyi reddediyor

Weigern sich Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Piloten weigern sich zu fliegen!
Pilotlar uçmayı reddetti!

Doch die Sportbekleidungsmarken weigern sich bis jetzt.
Ama spor giyim markaları şimdiye kadar anlaşmayı reddettiler.”.

Warum weigern sich die Versicherungen zu zahlen?
Sigorta şirketi ödemeyi neden reddetti?

Ärzte und Krankenhäuser weigern sich ihn zu behandeln.
Birtakım sözde hastane ve doktorlar tedavi etmeyi reddettiler.

Babys weigern sich aus verschiedenen Gründen zu essen.
Bebekler çeşitli nedenlerden dolayı yemek yemeyi reddediyorlar.

Die USA, Kanada und Argentinien weigern sich jedoch, es zu ratifizieren.
Yine de ABD, Kanada ve Danimarka bunu kabul etmeyi reddediyor.

Dennoch weigern sich die Gefängnisbehörden, ihn in ein Krankenhaus zu verlegen.
Ancak cezaevi yetkilileri onu bir hastaneye sevk etmeyi reddediyor.

US-amerikanische Ölgesellschaften auf Kuba weigern sich, sowjetisches Öl zu verarbeiten.
ABDli şirketler Küba yağlarını refine etmeyi reddettiler.

Manche weigern sich, den Anweisungen.
Bazısı reddetti, bazısı istemeye istemeye emirleri.

Einige Passagiere sind draußen auf der Rampe und weigern sich zurückzugehen.
Bazı yolcular rampanın orada toplandılar ve geri gitmeyi reddediyorlar.

Dicke Tiere weigern sich auch zu paaren.
Şişman hayvanlar da çiftleşmeyi reddediyor.

Jack hofft, dass Ralph ausgesprochen wird, aber die anderen Jungs weigern sich.
Jack, Ralphın oylanmasını umut ediyor, ancak diğer çocuklar reddediyor.

Die Matrosen weigern sich, den Borschtsch zu essen.
Denizciler sebzeli çorbayı içmeyi reddediyor.

Vor allem die ost- und mitteleuropäischen Staaten weigern sich Flüchtlinge aufzunehmen.
Özellikle Doğu Avrupa ülkeleri mültecileri kabul etmeyi reddediyor.

Viele Piloten weigern sich, unter solchen Umständen abzufliegen.
Pek çok pilot riskli havalarda bu uçakla uçmayı reddettiler.

Ukrainer vom Kreuzfahrtschiff„Diamond Princess“ weigern sich, in ihre Heimat zu evakuieren.
Diamond Princess gemisindeki Ukraynalılar tahliye edilmeyi reddetti.

Und letztere weigern sich, die Wahrheit zu sehen und die Probleme zu minimieren.
Ve ikincisi gerçeği görmeyi ve sorunları en aza indirmeyi reddetti.

Nur diejenigen, die die größten und am schnellsten wachsenden Teile haben, weigern sich, sie zu teilen.
Sadece en büyük ve en hızlı büyüyen kısımlara sahip olanlar bunu paylaşmayı reddediyorlar.

Juden und Araber weigern sich, Feinde zu sein.“.
Yahudiler ve Araplar Düşman Olmayı Reddediyor!''.

Heute weigern sich viele Apotheken, Medikamente ohne ärztliche Verschreibung zu verkaufen.
Bugün birçok eczane, doktor reçetesi olmadan ilaç satmayı reddediyor.

Juden und Araber weigern sich, Sklaven zu sein!».
Yahudiler ve Araplar Düşman Olmayı Reddediyor!''.

Imame weigern sich nun, die Londoner Attentäter den islamischen Gesetzen gemäß zu bestatten.
Imam şimdi Londra saldırganlarını İslami kurallar doğrultusunda defnetmeyi reddediyor.

Und auch andere Zeitungen weigern sich, ihre Geschichte zu drucken.
Diğer gazeteler de mektubu yayımlamayı reddettiler.

Viele Apotheken weigern sich heute, Medikamente ohne ärztliches Rezept zu verkaufen.
Bugün birçok eczane, doktor reçetesi olmadan ilaç satmayı reddediyor.

Aber die Sportbekleidungsmarken weigern sich bis jetzt, sich dafür einzusetzen“.
Ama spor giyim markaları şimdiye kadar anlaşmayı reddettiler.”.

Die Jäger weigern sich, zu kämpfen, weil sie die Anwesenheit der letzten Fünf in der Flotte spüren.
Raiderlar savaşmayı reddetti. Çünkü son beşin koloni filosunda…-… olabileceğini hissettiler.

Nordafrikanische Mittelmeeranrainerstaaten weigern sich, Aufnahmeeinrichtungen bereitzustellen.
Akdenizin kuzey limanları hayatta kalanları kabul etmeyi reddediyor.

Satyagrahis weigern sich, ungerechten Gesetzen zu folgen und das daraus resultierende Leid freiwillig zu akzeptieren.
Satyagrahis, haksız yasalara uymayı reddetti ve ortaya çıkan ıstırabı gönüllü olarak kabul etti.

Flugzeug-Piloten weigern sich, Flüchtlinge mitzunehmen.
Sonraki: Pilotlar mültecileri geri götürmeyi reddetti.

Selbstlose Welpen weigern sich, verletzte ältere Besitzer zu verlassen, am Ende ihr Leben zu retten.
Selfless Pups Yaralı Yaşlı Sahibini Durdurmayı Reddediyor, Hayatını Tasarruf Ediyor.