WELT ERSCHAFFEN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

bir dünya yaratmak
welt erschaffen
welt zu schaffen
bir dünya yaratabileceğini

Welt erschaffen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Wir wollen eine Welt erschaffen.
Burada bir dünya yaratıyoruz.
Und so eine Welt erschaffen, in der es sich zu leben lohnt!
Böylece içinde yaşamaya değer bir dünya yaratmış olur!
Ich aber will meine eigene Welt erschaffen.
Ben kendi dünyamı yaratmak istiyorum.
Du musst deine Welt erschaffen, deine eigene Familie.
Kendi dünyanı yaratmalısın… kendi aileni.
Ich möchte aber meine eigene Welt erschaffen.
Ben kendi dünyamı yaratmak istiyorum.
Um eine Welt erschaffen zu können, in der sich niemand sorgen muss.
Herkesin rahat edebileceği bir dünya yaratmak istiyorum.
So war es wohl, als die Welt erschaffen wurde.
Dünya yaratılırken de böyle olmalı.
Die Autorin hat eine glaubwürdige, überzeugende und lebendige Welt erschaffen.«.
Bence inandırıcı, ikna edici ve dinamik bir dünya yarattılar.''.
Aber man muss eine Welt erschaffen, in der sie auch existieren können.".
Lakin, onların varolabileceği bir dünya yaratmanız gerek.''.
Möchtest du deine eigene Welt erschaffen?
Kendi dünyanı yaratmak ister misin?
Wir wollen eine Welt erschaffen, in der sie die nötige Pflege bekommt.
İhtiyacı olan bakımı alabileceği bir dünya yaratmaya çalışıyoruz biz.
Wenn man liest, kann man seine eigene Welt erschaffen.
Okurken insan kendi dünyasını yaratır.
Wir wollten unsere eigene Welt erschaffen, in der wir uns ganz frei fühlen.
Bize ait bir dünya yaratmak istedik ve yarattık. Kendimizi özgür hissedeceğimiz.
Indem wir eine Klinke herstellen, können wir eine Welt erschaffen.
Bir kapı kolu yaparak, bir dünya yaratabilirsiniz.
Ich glaube, man schreibt, weil man eine Welt erschaffen muss, in der man leben kann.
Galiba insan, içinde yaşayabileceği bir dünya yaratmak zorunda olduğu için yazar.
Macht Chihuahuas sind Hunde, für die sie ihre eigene Welt erschaffen.
Gıda Chihuahuas, kendi dünyalarını yarattıkları köpeklerdir.
Tesla wollte eine Welt erschaffen… in der alles über elektrische Türme übermittelt wird.
Tesla her şeyin büyük elektrik kuleleriyle… aktarıldığı bir dünya yaratmak istiyordu.
Keine zwei Welten sind gleich, dennihr könnt jederzeit eine komplett neue und randomisierte Welt erschaffen.
Hayır iki dünya aynı,herhangi bir zamanda tamamen yeni ve rastgele bir dünya oluşturabilirsiniz.
Wir wollten eine komplexe,wunderschöne Welt erschaffen, die ein Gefühl von Gefahr und Entdeckergeist vermittelt.".
Tehlike ve keşif hisleri ile dolu,karmaşık ve harikulade bir dünya yaratmak istedik”.
Bin ich mir nicht sicher, ob Täuschung und Massenmord der beste Weg ist um damit zu beginnen. Wennwir eine neue und bessere Welt erschaffen wollen.
Tuzak ve katliamlarla başlamanın en doğru yol olacağını düşünmüyorum. Yeni vedaha iyi bir dünya yaratmak istiyorsak.
Wenn wir eine neue, besser Welt erschaffen wollen, denke ich nicht das List und Massenmord der beste Start wäre.
Yeni ve daha iyi bir dünya yaratmak istiyorsak tuzak ve katliamlarla başlamanın en doğru yol olacağını düşünmüyorum.
Gestern zeigte uns Mallika Sarabhai, dass Musik eine Welt erschaffen kann, die Unterschiede mehr akzeptieren kann, als die, die uns gegeben wurde.
Dün Mallika Sarabhai müziğin bize verilmiş olana kıyasla, farklılıkları daha hoş gören bir dünya yaratabileceğini gösterdi.
Unmittelbar nachdem Gott unsere Welt erschaffen hatte… da kam er zu Adam… und er sagte, dass sich der Mensch… die Fische des Meeres… und die Vögel der Luft…- Ladies und Gentlemen.
Balıkların ve denizin üstünde… söz sahibi olmalı demiş. hemen sonra… Tanrı bu dünyamızı yarattıktan… Ademe gitmiş ve ona insanlar.
Also stellt sich die Frage: Wie können wir eine Welt erschaffen, in der Bürgermeister und die Bürger, die sie vertreten, eine wichtigere Rolle spielen?
Öyleyse soru şu, Nasıl yurttaşların ve belediyelerin daha önemli roller aldıkları bir dünya yaratabiliriz?
Und dann glaube ich, dass wir alle eine Welt erschaffen können, die wir alle wollen, in der Glück nicht die Welt kostet.
Sonrasinda inaniyorum ki hepimizin istedigi bir dunyayi, mutlulugun dunyaya hicbir seye mal olmadigi bir yeri beraberce yaratabiliriz.
Das diese Welt erschafft.
Bu dünyanın yarattığı cinsten bir aklın.
Während ich also diese Welt erschaffe, spiele ich all diese Rollen.
Üstelik bu dünyayı yaratmak için tüm bu rolleri de oynuyorum.
Während ich also diese Welt erschaffe, spiele ich all diese Rollen.
Yani bu dünyayı yaratmanın yanında… tüm rolleri de üstleniyorum.
Ganzen Welt erschuf.
Bei Bachs Musik ist uns zumute, als ob wir dabei wären, wie Gott die Welt erschuf.
Bachın müziği tanrının dünyayı yarattığı anda orada bulunduğumuz hissini veriyor insana.''.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0387

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Almanca - Turkce