Wirklich verdient Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Habe ich ihn wirklich verdient?
So oder so wird Travis mich zu demjenigen führen, der meinen Tisch wirklich verdient.
Travis öyle ya da böyle masamı asıl hak eden adama beni yönlendirecek.Spiel Spy-Party wirklich verdient.
Oyunu Spy Parti gerçekten layık.Verletzter Welpe gefunden Wandering Die Wüste ist das Leben gegeben, das sie wirklich verdient.
Yaralı yavru çölde dolaşırken bulundu hayatını verdi O gerçekten hak ediyor.Hab ich dich denn wirklich verdient?
Ben mi hak etmiştim gerçekten?Combinations with other parts of speech
Aber der junge DeCourcy könnte sich durchaus lohnen. Ich weiß, dass keiner dich wirklich verdient.
Kimsenin seni gerçekten hak etmedğini biliyorum ama… genç DeCourcyye sahip olmana değebilir.Ihr hab es in diesem Jahr auch wirklich verdient.
Hem bu sene hak ediyorda.Habe ich wirklich verdient Erfolg?
Gerçekten başarıyı hak ettim mi?Das hat die Ehefrau auch wirklich verdient.
Eşim bunu gerçekten hak ediyor.Ich weiß, dass keiner dich wirklich verdient, aber der junge DeCourcy könnte sich durchaus lohnen.
Kimsenin seni gerçekten hak etmedğini biliyorum ama, genç DeCourcy elde etmeye değer olabilir.Die Gewinner haben's auch wirklich verdient.
Kazananlar gerçekten hak etmiş.Nur die, die es wirklich verdient haben.
Sadece gerçekten hak edenler girebilir.Deswegen haben wir uns das Olympiaticket wirklich verdient.
Biz bu olimpiyatı gerçekten hak ediyorduk.Das seinen Namen wirklich verdient, und.
Wenn ich mehr als 5 Sterne geben könnte,würde ich, weil er wirklich verdient es.
Elimde olsa 5 den defazla yıldız verirdim çünkü bunu gerçekten hak ediyor.Seinen Namen auch wirklich verdient.
Adını hak ediyor ve gerçekten de.Außerhalb dieser Kader gibt es auf unserem Planeten keine einzige revolutionäre Strömung, die diesen Namen wirklich verdient.
Gezegenimizde, bu kadroların dışında, bu isme gerçekten layık tek bir devrimci akım bile bulunmamaktadır.Den Nobelpreis hat sie wirklich verdient.".
Nobel Ödülünü gerçekten hak etti” dedi.Also, was fehlt, um zu zeigen, dass Dutchy den Fake-King-Titel wirklich verdient?
Öyleyse, Hollandalıların Sahte Kral unvanını gerçekten hak ettiğini göstermek için eksik olan ne?Vielleicht hat er den Tod wirklich verdient.
Belki de, ölmeyi gerçekten hak ediyor.Du könntest jemanden haben, der deine Liebe wirklich verdient.
Sen aşkını gerçekten hak edecek birini bulabilirdin.Hat das der Rezensent denn wirklich verdient?
Ereğli gerçekten bunu hak etti mi?Dann hat es seinen Namen wirklich verdient.
Cehennem Arazisi'' adını gerçekten hak edecek.Wer hat seinen Reichtum wirklich verdient?
Servetinin kalanını gerçekten kim hak edecek?Dass seine Seite dies auch wirklich verdient!
Taraftarımız bunu gerçekten de hak ediyor.Ist gutes Cholesterin seinen Namen wirklich verdient?
İyi Kolesterol Gerçekten İsmini Hak Ediyor mu?Lehrer das erstemal bekommen was er wirklich verdient.
Öğretmene gerçekten hak ettiği değeri vermekle olacak bir şeydir.Wenn du das machst, hast du den Posten wirklich verdient.
Bunu başardığında, işte o zaman koltuğu gerçekten hak edeceksin.Du bist mehr als genug für denjenigen, der dich wirklich verdient. Das bin nicht ich.
Sen yeterlisin. Seni gerçekten hak eden kişi için fazlasıyla yeterlisin.
