WUSSTEN SIE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• biliyor muydunuz
• bildin
• anladın
• öğrendiniz
• haberin
• bilirsin
• biliyor muydun
• biliyor musunuz
• biliyor musun
• bildiniz
• anladınız
• bildiler
• öğrendin
• öğrendiler
• haberiniz
• bilmiyorlardı
• öğrendik

Wussten sie Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Was wussten Sie?
Neyi anladın?

Dass es beim Go mehr möglich Züge gibt als Atome in der Galaxie? Wussten Sie.
Galaksideki atomlar var mı? Biliyor muydunuz, Goda daha fazla potansiyel hamle var.

Woher wussten Sie.
Ama nasıl bildin.

Wussten Sie das?
Biliyor muydun bunu?

Woher wussten Sie….
Onu nereden anladın….

Wussten Sie das?
Biliyor muydunuz bunu?

Was? Woher wussten Sie?
Nereden bildin? Ne?

Wussten Sie das, Wyatt?
Bunu biliyor muydun Wyatt?

Ja.- Woher wussten Sie das?
Nereden anladın? -Evet?

Wussten Sie das, Mr Fogg?
Bunu biliyor muydunuz, Bay Fogg?

Mein Gott,… woher wussten Sie das?
Tanrım! Nasıl bildin bunu?!

Wussten Sie von T.A.H.I.T.I.?
Tahitiden haberin var mıydı?

Ja. Aber woher wussten Sie, wo er war?
Nerede olduğunu nasıl bildin? Evet?

Wussten Sie das, Mr. Towns?
Bunu biliyor muydunuz Bay Towns?

Mr. Hlavin, woher wussten Sie, wie man GHB herstellt?
Bay Hlavin, GHB yapmasını nereden öğrendiniz?

Wussten Sie, Mr… Bleichert.
Biliyor muydunuz bay Bleicheart.

Woher wussten Sie das?
Nasıl bildin bunu?

Wussten Sie, dass Bauern das Meer nicht sehen wollen?
Bilirsin çiftçiler hiç deniz görmezler?

Woher wussten Sie das?
Bunu nasıl öğrendiniz?

Wussten Sie, dass IKEA Game-Design verwendet?
IKEA kullandığı biliyor muydunuz oyun tasarımı?

Woher wussten sie davon?
Bunu… Bunu nasıl bildin?

Wussten Sie, dass IKEA verwendet Spieldesign?
IKEA kullandığı biliyor muydunuz oyun tasarımı?

Woher wussten Sie das alles.
Nereden bilirsin ki, bütün bunları.

Wussten Sie, dass Schuhe nicht immer Zungen hatten?
Bilirsin, ayakkabıların her zaman dili yoktu?

Woher wussten Sie von dem Job?
Ve işin açıldığını, nereden öğrendiniz?

Wussten Sie, dass hier Killer bei diesem Flug dabei sind, Vincent?
Bu uçaktaki katillerden haberin var mıydı, Vincent?

Seit wann wussten Sie, dass Green Arrow?
Green Arrowun Dedektif Maloneu öldürdüğünü ne zaman öğrendiniz?

Ok. Wussten Sie wirklich nichts vom Kampf am Gefängnis?
Hapishanedeki çatışmadan gerçekten haberin yok muydu? Pekâlâ?

Die ganze Zeit wussten Sie das und haben nichts gesagt!
Bunca zamandır haberin vardı ve hiçbir şey söylemedin!

Wussten Sie, dass freigiebig zwei Bedeutungen hat, Herr Rakhit?
Bunun iki anlama geldiğini biliyor musunuz, Rakhit bey?