Zusammenbringen Almanca kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Wir müssen fünf zusammenbringen.
Beşini bir araya getirmeliyiz.Menschen zusammenbringen- Integration in Aalen.
İnsanları bir araya getirmek- Aalen'de Entegrasyon.Ich wollte sie zusammenbringen.
Onları bir araya getirmek istedim.Jetzt müssen wir nur noch rauskriegen, wie wir damit die Welt zusammenbringen.
Onunla nasıl birleştireceğimizi bulmak. Şimdi tek yapmamız gereken, tüm dünyayı.Er sollte uns zusammenbringen.
Bizi bir araya getirmesi gerekiyordu.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Caesar wollte mit Hilfe der römischen Götter sein zerfallendes Reich zusammenbringen.
Sezar, çürüyen imparatorluğunu Roma tanrılarının yardımıyla bir araya getirmek istedi.Und ich muss sie zusammenbringen.
Onları bir araya getirmek de bana düşüyor.Sie sollen uns zusammenbringen… und alles… Familientraditionen… -normal machen.
Gerekiyor. Aile gelenekleri… Güzel görünüyor. ve her şeyi normal kılması… Onların bizi bir araya getirmesi.Er wollte uns seit Jahren zusammenbringen.
Wir müssen sie zusammenbringen, weil sie einander vermissen.
Onları bir araya getirmeliyiz çünkü birbirlerini özlüyorlar.Wir müssen jetzt zwei Kulturen zusammenbringen.».
Biz bu iki kültürü birleştirmeliyiz.”.Sie sollen uns zusammenbringen… und alles.
Onların bizi bir araya getirmesi… ve her şeyi normal kılması.Du müsstest nur die Münder so zusammenbringen.
Ich wollte bloss alle zusammenbringen, damit wir das Programm heute Nacht besprechen können.
Bu akşamın ajandasını tartışalım diye, herkesi bir araya getirmek istedim.Denn er möchte Sie alle wieder zusammenbringen.
Çünkü yine herkesi bir araya getirmek istiyordu.Wenn du eine Band wieder zusammenbringen willst, Scott, kannst du nicht den Drummer auslassen.
Grubu yeniden bir araya getirmek istiyorsan Scott bateristi çağırmamazlık etme.Fast so als wollte jemand uns zusammenbringen.
Sanki biri bizi bir araya getirmeye çalışıyor gibi.Projekt-manager- Projektmanager zusammenbringen und ermöglichen vielfältige IT-Experten-teams.
Proje Yöneticisi- Proje yöneticileri bir araya getirmek ve takım farklı BT uzmanları kolaylaştırmak.Ihr Ziel: Arbeitgeber und Arbeitnehmer zusammenbringen.
Amacı işçi ve işverenleri bir araya getirmek.Wenn wir die Benutzer und ihre Shells zusammenbringen wollen, müssen wir die Felder 1 und 7 ausschneiden.
Eğer kullanıcıları kabuklarıyla birleştirmek istersek alan 1 ve 7i kesmeliyiz( cut).Diese beiden verschiedenen Kulturen müssen wir zusammenbringen.".
Biz bu iki kültürü birleştirmeliyiz.”.Erstklassige Talente zusammenbringen und ein erstklassiges College of Management bilden.
Birinci sınıf yetenekleri bir araya getirmek ve birinci sınıf Ich danke dir. Wir müssen alle wieder zusammenbringen.
Teşekkürler. Herkesi tekrar bir araya toplamalıyız.Wir müssen Ihnen fürs Zusammenbringen danken, Diane.
Bizi bir araya getirdiğin için sana teşekkür etmeliyiz, Diane.Ich hab' die Sonnenstrahlen gefangen Ich hab'… irgendwie zusammenbringen.
Yani onları Die Sache ist, Cheerleaderinnen können Leute zusammenbringen und glücklich machen.
Storyboard That möchte alle verschiedenen Arten von Buchberichten in einem viel ansprechenderen Medium zusammenbringen.
Storyboard That, farklı türdeki kitap raporlarını daha çekici Sie wussten von der gefährlichen Kreatur hier geteilte Gefahr zwei verschiedene Menschen zusammenbringen kann. und Sie wussten auch von dieser Legende von Darmok, dass.
Ve Darmok efsanesindeki gibi bir ortak tehlike, iki insanı biraraya getirebilir. Burada tehlikeli bir yaratık olduğunu biliyordun.Sie wussten von der gefährlichen Kreatur hier undSie wussten auch von dieser Legende von Darmok, dass geteilte Gefahr zwei verschiedene Menschen zusammenbringen kann.
Burada tehlikeli bir yaratık olduğunu biliyordun veDarmok efsanesindeki gibi bir ortak tehlike, iki insanı biraraya getirebilir.Ja. Weil sie diese beiden Familien zusammenbringen wollten.
Çünkü ailelerini gerçekten birleştirmek istediler. -Evet.
