ACCELERATION ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• hızlanma
• ivmesi
• ivme
• hızı
• ivmelenme
• hızlandırma
• ivmenin
• ivmeyi
• i̇vme
• hız
• hızlandırıcı
• hızlanması
• hıza
• hızlanır

Acceleration Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Stop the acceleration!
Hızı kes!

Acceleration, 30 STS.
Hızlanma, 30 STS.

Cadillac got more acceleration.
Hızı çok daha fazla.

Acceleration is very important.
Hızlanma çok önemli.

Velocity acceleration check.
Hız ivmesi kontrol edilsin.

Force equals mass times acceleration.
Kuvvet eşittir kütle-zaman ivmesi.

The acceleration is much better now!
Hızı şu an çok iyi!

It's going to be the mass times acceleration, so it's going to be 50 Newtons.
Bu kitle kez hızlanma olacak, böylece 50 Newton olacak.

Acceleration to supersonic speed in 15 seconds.
Süper sonik hıza ivmelenme 15 saniye sonra.

A Cadillac's got more acceleration. It's got more power.
Cadillacın hızı, çok daha fazla ve tabii gücü de.

Acceleration to supersonic speeds in 15 seconds.
Süper sonik hıza ivmelenme 15 saniye sonra.

They cannot detect the acceleration associated with free fall.
Serbest düşüş ile bağlantılı ivmeyi tespit edemezler.

An accelerometer is a device that measures proper acceleration"g-force.
Bir ivmeölçer, doğru hızlanma('' g-force'') ölçen bir cihazdır.

And the acceleration of that is almost exponential.
Ve bunun hızı neredeyse katlanarak artıyor.

We believe they acted as hyperwave acceleration units for transport.
Aracın hiperdalga ivmelenme birimine bunun güç verdiğini sanıyoruz.

And that acceleration can cause it sometimes to just be ejected completely.
Bu hızlanma bazen tamamen püskürtülmelerine neden olabilir.

Authorizing flight computer to initiate acceleration sequencing… now.
Uçuş bilgisayarına hızlandırma sıralaması başlatma yetkisi veriyorum… Şimdi.

The mass and the acceleration of gravity stay the same, but the height is 0.
Cismin kütlesi ve yer çekimi ivmesi aynı kalıyor, ama yükseklik 0.

Now. Authorizing flight computer to initiate acceleration sequencing.
Şimdi. Uçuş bilgisayarına hızlandırma sıralaması başlatma yetkisi veriyorum.

The acceleration of the electron results in the emission of Bremsstrahlung radiation.
Elektronun ivmesi Bremsstrahlung radyasyonunun salınımı ile sonuçlanır.

Like Newton, he described acceleration as the rate of change of speed.
Tıpkı Newton gibi ivmeyi bir hız değişimi olarak tanımlamıştı.

Everything Extraordinary velocity vector is a function of both mass and acceleration. spandex.
Üstün hız vektörü kütle ve ivmenin birleşimiyle ortaya çıkar. Hepsi tayt.

Assuming Candace's acceleration is constant, what acceleration does Betsy measure?
Candacein ivmesi sabit olarak varsayılırsa, Betsynin hesaplayacağı ivme ne olur?

Authorizing flight computer to initiate acceleration sequencing… now.
Şimdi. Uçuş bilgisayarına hızlandırma sıralaması başlatma yetkisi veriyorum.

Everything… spandex. Extraordinary velocity vector is a function… of both mass and acceleration.
Üstün hız vektörü kütle ve ivmenin birleşimiyle ortaya çıkar. Hepsi tayt.

Multiple blows to the head produced angular acceleration and deceleration to the brain.
Başına aldığı darbeler beyinde açılı hızlanma ve yavaşlama olmasına sebep olmuş.

We will go make contact with the ELS using Trans-Am for maximum acceleration.
ELSlerle bir an önce temasa geçmemiz gerekiyor, Trans-Amı maksimum hızlanma için kullanacağız.

Authorising flight computer to initiate acceleration sequencing… now.
Uçuş bilgisayarını hızlandırma sıralamasını başlatmak üzere yetkilendiriyorum… şimdi.

Extraordinary velocity vector is a function… of both mass and acceleration. Everything… spandex.
Üstün hız vektörü kütle ve ivmenin birleşimiyle ortaya çıkar. Hepsi tayt.

The additional data are seemingly allocated to critical Luni-Solar acceleration parameters and clock correction terms.
Ek veriler görünüşte kritik Ay-Güneş ivmelenme parametreleri ve saat düzeltimi açısından tahsis edilmiştir.