ANTIMATTER ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• antimadde
• anti-madde
• anti madde
• karşı madde
• karşıt madde
• karşı maddeyi
• bir anti-madde
• antimaddeyi
• antimaddenin
• anti maddeyi
• anti maddenin

Antimatter Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Antimatter bomb.
Karşı madde bombası.

Of course.- Antimatter.
Karşıt madde?- Elbette.

Antimatter? Of course.
Karşıt madde?- Elbette.

If we lose antimatter.
Karşı maddeyi kaybedersek.

No antimatter residue.
Karşıt madde kalıntısı yok.

Did you bring the antimatter?
Antimaddeyi getirdin mi?

Or antimatter weapons.
Ya da karşı madde silahları.

There was an antimatter wave.
Bir anti-madde dalgası vardı.

The antimatter injectors are fused.
Karşıt madde enjektörleri erimiş vaziyette.

The only way to destroy antimatter is with matter.
Antimaddeyi yok etmenin tek yolu, maddedir.

Antimatter, energy dark elements x.
Karşıt madde, karanlık enerji X elementleri.

Like matter and antimatter colliding or something.
Madde ve karşı madde çarpışıyor falan.

Antimatter bomb, was never completed.
Karşı madde bombası hiçbir zaman tamamlanmamıştı.

What is the rate of the antimatter replenishment stream?
Antimaddeyi yeniden doldurma akımının hızı nedir?

Look. antimatter particle accelerator thing… That… the whole.
Şu, şu, tüm o anti madde parçacık hızlandırıcı olayı.

It was our decision to take the antimatter back to Delaney.
Anti maddeyi Delaneyye götürmek bizim fikrimizdi.

The pod's antimatter engine was the final piece of the puzzle.
Kapsülün anti madde motoru bulmacanın son parçasıydı.

It was our decision to take the antimatter back to Delaney.
Karşı maddeyi Delaneye geri götürmek bizim kararımızdı.

Using antimatter, technology, to destroy the Church.
Karşı maddeyi, teknolojiyi kullanarak kiliseyi yok etmek istiyorlar.

Someone wants to detonate an antimatter bomb in Harbor City?
Birileri Liman şehrinde karşı madde bombası mı patlatmak istiyor?

It's never been tested. It's a theoretical relationship between time and antimatter.
Zaman ve karşıt madde arasındaki teoritik ilişki.

Penrose head of Antimatter Fission at Prospero.
Penrose… Prosperoda, antimaddenin parçalanması… işinin başındaydı.

They run gravity amplifiers. The power sources and antimatter reactor.
Yer çekimi güçlendiricilerini çalıştırıyor. Güç kaynakları ve anti madde reaktörü.

And cause an antimatter explosion that obliterates the solar system.
Aynen, güneşe fırlatalım da… bir anti-madde patlamasına sebep olup güneş sistemini yok etsin.

That obliterates the solar system. and cause an antimatter explosion.
Aynen, güneşe fırlatalım da… bir anti-madde patlamasına sebep olup güneş sistemini yok etsin.

In the antimatter containment field. The quantum resonance caused a polarity shift.
Kuantum rezonansı, anti madde koruma alanında kutuplaşma değişimine sebep olmuş.

I just want to know how you got the antimatter regulator to spray chili sauce?
Tek bilmek istediğim anti madde regülatörüne biber sosunu nasıl soktuğun?

I thought it was simple thermal damage until I found signs of antimatter residue.
Anti madde kalıntı izi bulana kadar… ısıdan dolayı oluşan bir zarar olduğunu düşünmüştüm.

The Antimatter Bomb into Harbor City, trying to detonate an"anti-particle bomb.
Karşı madde bombası. Liman şehri içerisinde bir karşıt parçacık bombası patlatmaya çalışıyorlar.

The chief practical difficulties with antimatter rockets are the problems of creating antimatter and storing it.
Antimadde roketlerinin ana uygulama zorluğu antimaddenin yaratılmasında ve depolanmasında ki problemlerdir.