Are not easy to find Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yak napkins are not easy to find.
Orayı bulmak kolay değil.They are not easy to find in Germany.
Almanyada bulmak kolay değil.Ababwa. Yak napkins are not easy to find.
Orayı bulmak kolay değil… Ababwa.Jobs are not easy to find these days.
Bu günlerde iş bulmak o kadar kolay değil.Smaller than this are not easy to find.
Bundan daha ufağını bulmak kolay değil.Yak napkins are not easy to find… Ababwa.
Orayı bulmak kolay değil… Ababwa.Aldhelm. You are not easy to find.
Aldhelm. Seni bulmak kolay değil.Yak napkins are not easy to find.
Yünlü peçete bulmak hiç kolay değil.These things are not easy to find these days.
Bugünlerde bu şeyleri bulmak hiçte kolay olmuyor.You're not easy to find.
Seni bulmak kolay değil.Smaller than this, they're not easy to find.
Bundan daha ufağını bulmak kolay değil.But they're not easy to find here.
Ama onları burada bulmak kolay değil.You're not easy to find.
Sen bulması kolay değilsin.For a guy who's looking for somebody, you're not easy to find.
Birini aramana rağmen, sen de kolay bulunmuyorsun.And that's not easy to find.
Ve bunu bulmak kolay değil.He's not easy to find.
Onu bulmak kolay değil.It's not easy to find a few fish in a big sea.
Bu kadar büyük bir denizde birkaç balığı bulmak kolay değil.It's not easy to find a girl who's both pretty and a virgin.
Hem güzel hem de bâkire bir kız bulmak kolay değil.A man like you is not easy to find.
Senin gibi birini bulmak kolay değil.It's not easy to find someone competent in this town.
Bu şehirde yetenekli birini bulmak kolay değil.It's not easy to find a place like this.
Böyle bir yer bulmak kolay değil.This place isn't easy to find.
Burayı bulmak kolay değil.I keep saying, good help ain't easy to find.
İyi bir yardım bulmak kolay değil diyorum.A chick like you isn't easy to find.
Senin gibi bir pilici bulmak kolay değil.This kind of grease isn't easy to find in the Shell.
Kabukta bu yağdan bulmak kolay değil.This was not easy to find.
That's not easy to find.
Onu bulması kolay değil.The problem is it's not easy to find.
Sorun şu ki bulması pek kolay değil.
