ASYLUM ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• tımarhane
• iltica
• asylum
• sığınma
• akıl hastanesi
• sığınmacılar
• tımarhaneye
• akıl hastanesinden
• akıl hastanesine
• i̇ltica
• tımarhaneden
• tımarhanesi
• akıl hastanesinde
• sığınmaya
• sığınmak
• sığınmayı
• ilticasını

Asylum Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

The asylum photo.
Tımarhane fotoğrafı.

The Needham Asylum.
Needham Akıl Hastanesi.

Asylum? You're from some asylum?
Akıl hastanesinden misin?

It wasn't an asylum.
Akıl hastanesi değildi.

They nicknamed the asylum after her, when she was a child.
Çocukken Asylum takma adı verilmişti.

It felt like an asylum.
Akıl hastanesi gibi hissettim.

The asylum that they sent him to, it's in Greenwich.
Onu gönderdikleri akıl hastanesi Greenwichde.

That must be the asylum. Gomez?
Burası tımarhane olmalı. Gomez?

Abandoned asylum, where have you been all my life?
Terkedilmiş tımarhane, hayatım boyunca neredeydin?

Gomez. That must be the asylum.
Burası tımarhane olmalı. Gomez.

The asylum was a cause close to my parents' hearts.
Akıl hastanesi ebeveynlerime çok şey ifade ediyordu.

They wanted to send him to an asylum.
Onu tımarhaneye göndermek istemişler ama babası.

Isn't Thurlstone an asylum of some sort?
Thurlstone bir nevi akıl hastanesi değil miydi?

Listen, when I came over, you promised me asylum.
Dinle, geldiğimde bana iltica sözü verdiniz.

They wanted to send him to an asylum, but his daddy said.
Onu tımarhaneye göndermek istemişler ama babası.

According to what the doctor says, it's more like an asylum.
Doktorun dediğine göre tımarhane gibi bir yermiş.

That's what they need, asylum, because they can't go back home.
Onların ihtiyacı bu, iltica. Çünkü evlerine dönemezler.

A relative who was behind her admission to the asylum has it.
Onu tımarhaneye yatıran bir akrabası aldı.

His despair so great, even the asylum couldn't protect him from himself.
O kadar kederliymiş ki tımarhane bile onu kendinden koruyamamış.

MONK Season 1 Epi. 05 Mr. Monk Goes to the Asylum.
Mr. Monk Goes to the Asylum Bay Monk Akıl Hastanesine Gidiyor.

He's responsible for approving the asylum request of Jamal's brother Omar.
Jamalın kardeşi Omarın iltica talebini onaylamaktan o sorumlu.

The Asylum has been voted the best club atmosphere in the whole of Wales.
The Asylum bütün Gallerdeki en iyi atmosfere sahip club seçildi.

This picture was taken two days before the asylum burned down. Look.
Bu fotoğraf tımarhane yanmadan iki gün önce çekilmiş. Bakın.

That the asylum process is going on Some children are aware and the future is uncertain.
Bazı çocuklar iltica sürecinin sürdüğünün ve geleceğin belirsiz olduğunun farkında.

It was released on 3 March 2017 through Asylum Records and Atlantic Records.
Mart 2017de Asylum Records ve Atlantic Records tarafından yayımlandı.

Might explain why she has enough press clippings about this case to wallpaper an asylum.
Tımarhane duvarlarını kaplamaya yetecek kadar gazete küpürü olmasını açıklayabilir.

It was released on 9 September 2011 by Asylum Records and Atlantic Records.
Eylül 2011de Asylum Records ve Atlantic Records tarafından yayınlandı.

Counterterrorism division is looking for extremists that don't exist Asylum seekers.
Sığınmacılar. Terörle mücadele biriminin, Dembenin imamını araması gerekiyorken… aslında var olmayan aşırıcıları arıyor.

And the future is uncertain. that the asylum process is going on Some children are aware.
Bazı çocuklar iltica sürecinin sürdüğünün ve geleceğin belirsiz olduğunun farkında.

Canada, the latest in a growing list of nations to offer asylum and protection.
Iltica ve koruma sunmak. Kanada, büyüyen ülkelerin listesindeki en son ülkeler.