CREATE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri
S

[kriː'eit]
Fiil
[kriː'eit]

Create Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Circle, create chat.
DumaFit sohbetini oluştur. Çember.
Create a scar and move forward.
Bir yara izi oluştur ve yoluna devam et.
Go forth and create. There you are, Elaine.
Elaine, git ve oluştur.
Create wind funnels. Use your arms.
Rüzgar bacaları oluştur. Kollarını kullan.
Very few people can create something.
Çok az insan bir şeyler üretebilir.
Create wind funnels. Use your arms.
Kollarını kullan. Rüzgar bacaları oluştur.
Use your arms. Create wind funnels.
Rüzgar bacaları oluştur. Kollarını kullan.
Create your own door. The door's locked. In that case.
Bu durumda… kendi kapını yarat. Kapı kilitli.
Use your arms. Create wind funnels.
Kollarını kullan. Rüzgar bacaları oluştur.
Create an intention… and then surrender that intention to the Hidden.
Bir niyet yarat ve bu niyeti Saklıya teslim et.
The door's locked. In that case, create your own door.
Bu durumda… kendi kapını yarat. Kapı kilitli.
In that case… create your own door. The door's locked.
Bu durumda… kendi kapını yarat. Kapı kilitli.
The door's locked. In that case, create your own door.
Kapı kilitli. Bu durumda… kendi kapını yarat.
Create the climate for this tragedy? Did society at large?
Bu trajediye yolaçan ortamı genel olarak toplum mu yarattı?
Knock down the wall between them and create one large window.
Ve büyük bir pencere oluşturun. aralarında duvarı yıkın.
Can SeaWorld create an environment where it never happens again?
SeaWorld bunun bir daha yaşanmayacağı bir ortam yaratabilir mi?
Where it never happens again? Can SeaWorld create an environment?
SeaWorld bunun bir daha asla olmayacağı bir ortam yaratabilir mi?
Can a freak create new life from rotting flesh and dead souls?
Bir ucube çürümüş et ve ölmüş ruhtan yeni bir hayat yaratabilir mi?
All part of the power that helped us create those fake knights over there.
Bize yardım eden güçler oradaki sahte şövalyeleri yarattı.
Create your own YouTube account and upload your video to YouTube.
Kendinize YouTube hesabı oluşturun ve videoyu YouTubea yükleyin.
Of just the Borg on this cube. Create a kind of micro-collective.
Bir çeşit mikro-kolektif oluşturun bu küp üzerinde sadece Borg.
Something real, important and beautiful on demand? Could you create.
İstek üzerine önemli, güzel ve gerçeğe ilişkin bir şey üretebilir miydiniz?
Can SeaWorld create an environment where it never happens again?
SeaWorld bunun bir daha asla olmayacağı bir ortam yaratabilir mi?
Something real, important and beautiful on demand? Could you create.
Bir şey üretebilir miydiniz? İstek üzerine önemli, güzel ve gerçeğe ilişkin.
Can a freak create new life from rotting flesh and dead souls?
Bir ucube,çürümüş et ve ölü ruhlardan yeni bir yaşam yaratabilir mi?
Overhead compartments have chemicals that create oxygen via exothermic reaction.
Kompartımanların üstünde ekzotermik tepkimeyle oksijen üreten kimyasallar var.
Can a freak create new life from rotting flesh and dead souls?
Sence bir ucube çürümüş cesetlerden ve ölmüş ruhlardan yeni bir hayat yaratabilir mi?
Create a new level. Does not save the current level and empty all the fields.
Yeni bir düzey oluştur. Güncel düzeyi kaydetme ve bütün alanları temizle.
The Apothecary can create embolisms… aneurysms… inhibit respiration, induce paralysis.
Solunum yetmezliği oluşturabilir. paralizi Apothecary, emboli ve anevrizmalar.
Could you create something important, beautiful and real on a commission?
İstek üzerine önemli, güzel ve gerçeğe ilişkin bir şey üretebilir miydiniz?
Sonuçlar: 3152, Zaman: 0.2507
S

Create eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Ingilizce - Turkce