I'M NOT READY TO GO ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• gitmeye hazır değilim

I'm not ready to go Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

I'm not ready to go.
Ben gitmeye hazır değilim.

And Adam… if he's not ready to grieve, then I'm not ready to go.
Adam yas tutmaya hazır değilse ben de gitmeye hazır değilim.

Ed, I'm not ready to go.
Ed, gitmeye hazır değilim.

I'm sorry Leo's moving back here. I'm not ready to go back to Florida.
Leo buraya geliyormuş, Floridaya gitmek için hazır değilim ki ben.

I'm not ready to go.
Ben gitmek için hazır değilim.

Because I'm not ready to go.
Neden? -Çünkü gitmeye hazır değilim.

I'm not ready to go yet.
Gitmek için hazır değilim.

I'm just-- I'm not ready to go alone.
Ben sadece… Yalnız gitmeye hazır değilim.

I'm not ready to go home.
Eve gitmeye hazır değilim.

I'm not ready to go yet.
Daha gitmeye hazır değilim.

I'm not ready to go yet.
Henüz gitmeye hazır değilim.

I'm not ready to go alone.
Yalnız gitmeye hazır değilim.

I'm not ready to go, man.
Gitmeye hazır değilim, adamım.

I'm not ready to go anywhere!
Ben gitmeye hazır değilim!

I'm not ready to go back.
Geri gitmek için hazır değilim.

I'm not ready to go, Archie.
Gitmeye hazır değilim Archie.

I'm not ready to go.
Gitmek istemiyorum. Buna hazır değilim.

I'm not ready to go.
Kendimi gitmek için hazır hissetmiyorum.

I'm not ready to go home yet.
Henüz eve gitmeye hazır değilim.

I'm not ready to go home! No!
Eve gitmeye hazır değilim! Hayır!

I'm not ready to go home yet.
Eve gitmeye henüz hazır değilim.

I'm not ready to go to Spain.
İspanyaya gitmeye hazır değilim.

I'm not ready to go anywhere yet.
Ben daha bir yere gitmeye hazır değilim.

I am not ready to go.
Henüz gitmeye hazır değilim.

I am not ready to go.
Gitmeye hazır değilim.

I wasn't ready to go.
Gitmeye hazır değildim.

I wasn't ready to go.
Ben gitmek için hazır değildim.

The team did, but, uh, I wasn't ready to go.
Ekip gitti ama ben gitmeye hazır değildim.

Sorry, I wasn't ready to go home.
Afedersin, eve gitmeye hazır değildim.

But I wasn't ready to go straight to him.
Ama ona doğrudan gitmeye hazır değildim.