IS THE AMOUNT ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• miktarıdır
• miktarı
• sayısı

Is the amount Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

This is the amount.
Bu paran.

As a result, my client lost out on a $44 million windfall, and that is the amount you will pay.
Sonuç olarak, müvekkilim beklenmeyen bir 44 milyon kaybetti ve bu da sizin ödeyeceğiniz miktar.

What is the amount?
Ücret ne kadar?

What it comes down to for me, my long-standing relationship narcotics trafficking. with Mr. Boucher notwithstanding, is the amount of money generated by.
Benim için önemli olan, neyin geldiğine bakmadan, Bay Boucher ile uzun zamandır devam eden ilişkim olmakla birlikte, narkotik… kaçakçılığının yarattığı para miktarıdır.

How much is the amount?
Miktarı ne kadar?

This is the amount of power I'm putting in right now.
Şu anda bu kadarlık bir güç veriyorum.

The only killer on this ship is the amount of sugar in this cereal.
Bu gemideki tek katil bu gevrekteki şeker miktarıdır.

What is the amount Mr. Cha is offering?
Bay Chanın önerdiği miktar ne?

But, you see, what troubles me is the amount of influence you had.
Ama, gördün mü, beni ne sıkıntıya sokuyor Sahip olduğunuz etki miktarı.

Which is the amount of $500, and y'all know the rest.
Bildiğiniz üzere tutar da 500 dolar.

The blood sugar level, blood sugar concentration, or blood glucose level is the amount of glucose present in the blood of humans and other animals.
Kan şekeri seviyesi, kan şekeri konsantrasyonu veya kan glukoz seviyesi, insanların ve diğer hayvanların kanında bulunan glukoz miktarıdır.

Look, this is the amount of land we have recaptured since yesterday.
Bak, bu dünden bu yana geri aldığımız toprak miktarı.

My long-standing relationship narcotics trafficking. What it comes down to for me, is the amount of money generated by, let's say, with Mr. Boucher notwithstanding.
Neyin geldiğine bakmadan, Benim için önemli olan, ilişkim olmakla birlikte, narkotik… Bay Boucher ile uzun zamandır devam eden kaçakçılığının yarattığı para miktarıdır.

Is the amount of sugar in this cereal. The only killer on this ship.
Bu gemideki tek katil bu gevrekteki şeker miktarıdır.

And the other thing we saw is the amount of money doesn't matter that much.
Ve gördüğümüz diğer şey, paranın miktarı o kadar da önemli değil.

This is the amount of extra expense I believe I will incur for trucks and fuels.
Bu kamyonlar ve yakıt için yapacağım ekstra masrafın tutarı.

And we don't know if this is exactly how this object got to this velocity, but we know that that is the amount of work that was necessary to accelerate the object to this velocity of 7 meters per second.
Tam olarak cismin bu hıza nasıl ulaştığını bilemeyiz- ama bunun cismin 7 m/slik hızına ulaşabilmesi için gereken iş miktarı olduğunu söyleyebiliriz.

This is the amount of sugar that the average Pawnee 10-year-old consumes, from soda, every month.
Bu gördüğün 10 yaşındaki bir Pawneelinin bir ayda gazlı içeceklerden dolayı tükettiği şeker miktarı.

It is seen that the enthalpy is the amount of energy needed to create the photon gas.
Entalpinin foton gazı yaratmak için gerekli enerji miktarı olduğu görülmüştür.

Is the amount you eat- the calories you have to bung in every day. Now, one of the things that fascinates me about both your disciplines of fighting.
Yediğiniz yemek miktarları -her gün almak zorunda olduğunuz kaloriler. şimdi ikinizin dövüş disiplinlerinde beni büyüleyen şeylerden biri.

For trucks and fuels. is the amount of extra expense This, erm… I believe I will incur.
Bu… kamyonlar ve yakıt için… yapacağım ekstra masrafın tutarı.

So this is the amount of work, and I just want to explain that we want to put that negative sign there because we going in the opposite direction of the field.
Gereken iş bu, ve oraya neden eksi işaretini koyduğumuzu açıklamak istiyorum çünkü alanla ters yönde hareket ediyoruz.

Or another way of putting it: a nanometer is the amount an average man's beard grows in the time it takes him to raise the razor to his face.
Diğer bir deyişle, bir nanometre ortalama bir adamın tıraş makinesini yüzüne yaklaştırdığı zamanda uzayan sakal miktarıdır.

Is the amount of money generated by, let's say, What it comes down to for me, narcotics trafficking. with Mr. Boucher notwithstanding, my long-standing relationship.
Benim için önemli olan, ilişkim olmakla birlikte, narkotik… neyin geldiğine bakmadan, Bay Boucher ile uzun zamandır devam eden kaçakçılığının yarattığı para miktarıdır.

But what we can tell you is the amount of people that were willing to talk to us was so small it was absurd.
Ama şunu söyleyebiliriz ki bizimle konuşmak isteyen kişi sayısı saçmalık derecesinde çok azdı.

This is the amount of virtual memory space that the process is using, included shared libraries, graphics memory, files on disk, and so on. This number is almost meaningless.
Bu, sürecin kullandığı sanal bellek miktarıdır, paylaşılan kitaplıklar, grafikler için harcanan bellek, diskteki dosyalar ve diğerleri de dahil. Bu miktar neredeyse anlamsızdır.

The electrical potential energy difference is the amount of work, as we have learned in the previous two videos, we need to apply to this particle to take it from here to here.
Elektrik potansiyel farkı yapılan iş miktarı kadardır, önceki iki videodan öğrendiklerimizi hatırlarsanız, bu parçayı bu noktadan öbürüne taşımak için harcayacağımız enerji miktarı kadardır.

Narcotics trafficking. is the amount of money generated by, let's say, What it comes down to for me, my long-standing relationship with Mr. Boucher notwithstanding.
Benim için önemli olan, ilişkim olmakla birlikte, narkotik… neyin geldiğine bakmadan, Bay Boucher ile uzun zamandır devam eden kaçakçılığının yarattığı para miktarıdır.

Photosensitivity is the amount to which an object reacts upon receiving photons, especially visible light.
Fotosensitivite veya ışığa duyarlılık, bir nesnenin fotonları, özellikle de görünür ışığı alması üzerine verdiği tepki miktarıdır.

With Mr. Boucher notwithstanding, is the amount of money generated by, let's say, narcotics trafficking. my long-standing relationship What it comes down to for me.
Neyin geldiğine bakmadan, Benim için önemli olan, ilişkim olmakla birlikte, narkotik… Bay Boucher ile uzun zamandır devam eden kaçakçılığının yarattığı para miktarıdır.