REGULARLY ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• düzenli olarak
• sürekli
• sık sık
• muntazaman
• düzenli bir şekilde

Regularly Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

We will meet regularly.
Muntazaman görüşeceğiz.

Mueller regularly released his grateful captives.
Muller, müteşekkir esirlerini düzenli bir şekilde serbest bıraktı.

And we pray regularly.
Düzenli bir şekilde dua ediyoruz.

Into trouble regularly. Garcia, separate out all the kids who got.
Garcia, sürekli başı belaya giren çocukları ayır.

The fence is checked regularly.
Çit sık sık kontrol edilir.

Do you go regularly to the school?
Okula sık sık gider misin?

And he reports to Sokar regularly.
Ve sık sık Sokara rapor verir.

We said you regularly harassed Mr. Quiles!
Sizin sık sık Bay Quilesı rahatsız ettiğinizi söyledik!

It needs to be brushed regularly.
Düzenli bir şekilde fırçalanmalı.

We said that you regularly harassed Mr. Quiles!
Sizin sık sık Bay Quilesı rahatsız ettiğinizi söyledik!

I'm sure you bathe regularly.
Eminim ki muntazaman banyo yapıyorsunuz.

Your sister sleeps regularly in our Holy Father's bed.
Kızkardeşin muntazaman Yüce Efendinin yatağında yatıyor.

Not passionately, but regularly.
Tutkulu olarak değil, ama muntazaman.

And didn't your son regularly break into houses in the neighborhood?
Oğlunuz sık sık etraftaki evlere girmez miydi?

For instance, I shower regularly.
Mesela, düzenli bir şekilde duş alırım.

A strange man is regularly showing Nick his funky soup bone.
Garip bir adam sürekli Nicke garip çorba kemiğini gösteriyor.

I'm certain you bathe regularly.
Eminim ki muntazaman banyo yapıyorsunuz.

Is regularly showing Nick his funky soup bone. A strange man.
Garip bir adam sürekli… Nicke garip çorba kemiğini gösteriyor.

And have you been urinating regularly?
Düzenli bir şekilde işiyor musunuz?

She regularly sends me progressive periodicals- from Acadia University.
Sık sık Acadia Üniversitesinden ilerici dergiler gönderir.

And don't forget to check the oil regularly.
Ve yağını sık sık kontrol etmeyi unutma.

If there's a hospital that she regularly goes to, you can do that. Yes.
Sürekli gittiği bir hastane varsa nakledebilirsiniz. Evet.

Mr. Simpson, have you been flossing regularly?
Bay Simpson, düzenli bir şekilde diş ipi kullanıyor musunuz?

Additional surcharges appeared regularly until the end of the century.
İlave sürşarjlar düzenli bir şekilde yüzyılın sonana kadar görüldü.

Separate out all the kids who got into trouble regularly. Garcia.
Garcia, sürekli başı belaya giren çocukları ayır.

Anyone without a child on the team that's regularly attended the meets?
Takımda çocuğu olmayan biri, görüşmelere muntazaman katılan?

Just as reliable as your racing tips which I regularly lose on?
Sürekli kaybetmeme sebep olan… bahis tüyoların kadar mı güvenilir?

She will want to visit the store regularly, I'm sure.
Eminim mağazaya sürekli gelmek isteyecek.

Who? I started making trips to New York regularly after that?
Ondan sonra New Yorka sürekli gidip gelmeye başladım.- Kim?

You certainly wouldn't get that impression by the drubbing that they regularly get in Washington.
Washingtonda sürekli… kötek yediklerine bakılırsa bu izlenimi almazsınız.