SPRING AND AUTUMN ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• i̇lkbahar ve sonbahar
• bahar ve güz
• ilkbahar ve sonbahar

Spring and autumn Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

Spring and autumn.
İlkbahar ve Sonbahar.

Some snow in spring and autumn is normal.
Yağışlar normal olarak ilkbahar ve sonbaharda görülür.

Spring and autumn private.
İlkbahar ve sonbahar boyunca.

The rain mainly falls in spring and autumn.
Yağışlar genellikle ilkbahar ve sonbaharda düşmektedir.

Lu's Spring and Autumn.
Lunun Yazları ve Kışları.

Adult moths are active in spring and autumn.
Erginleri ilkbahar ve yaz aylarında aktidtir.

Spring and autumn are agreeable.
İlkbaharda ve sonbaharda sisler oluşur.

Matriculation exams are held in the spring and autumn.
Olgunluk testleri bahar ve sonbaharda düzenlenir.

Spring and autumn are pleasantly warm.
İlkbahar ve sonbahar nispeten sıcak geçmektedir.

This is held twice a year in the spring and autumn.
Ortak başvurma yılda iki defa, bahar ve sonbaharda düzenlenir.

Spring and autumn 1941 went by without special events.
Ilk ve sonbaharları önemli bir olay olmadan geçti.

Betpak-Dala is used as a spring and autumn grazing land.
Betpak-Dala ilkbahar ve sonbaharda otlak olarak kullanılır.

The Spring and Autumn Annals of Song has not survived.
İlkbahar ve sonbahar sürümleri ihmal edilmemelidir.

Various migratory birds cross Germany in the spring and autumn.
İlkbahar ve sonbaharda birçok çeşit göçmen kuş, Almanyadan geçer.

Spring and autumn are characterized by changeable weather conditions.
Bahar ve güz aylarında ise değişken hava durumları gözlemlenebilir.

The Board meets in plenary twice per year in spring and autumn.
Rengeyiğinin yılda iki sefer ilkbahar ve sonbahardaki göçlerinde yapılır.

In every spring and autumn, there will be auctions for treasures.
Her ilkbahar ve sonbaharda, orada hazineler için açık arttırmalar olur.

The spells available between the spring and autumn equinoxes differ.
Kırlangıçların ilkbahar ve sonbaharda yaptığı göçlerde uğrak yerleri farklıdır.

While you were away with the nun, your mother made them for you herself, every spring and autumn.
Sen rahibe ile uzaktayken annenin kendisi senin için her ilkbahar ve sonbahar bunları yaptı.

Every spring and autumn. While you were away with the nun, your mother made them for you herself.
Sen rahibe ile uzaktayken… annenin kendisi senin için… her ilkbahar ve sonbahar bunları yaptı.

In 1971 and 1976 Spring(there were two Soviet championships in 1976- Spring and Autumn) they were the league runners-up.
Yılının baharında( o yıl içerisinde ilkbaharda ve sonbaharda olmak üzere SSCB Ligi iki kez düzenlenmişti) yine ligin ikincisi olmuştu.

The Spring and Autumn Annals or Chunqiu is an ancient Chinese chronicle that has been one of the core Chinese classics since ancient times.
Bahar ve Güz Yıllıkları veya Chunqiu antik dönemden bu yana temel Çin klasiklerinden biri olan antik bir Çin yıllığıdır.

The report also showed a decline in public trust in key national institutions during the period between the spring and autumn Eurobarometer surveys.
Raporda, Eurobarometerın bahar ve sonbahar anketleri arasındaki dönemde halkın kilit devlet kurumlarına duyduğu güvende bir düşüş yaşandığı da ortaya kondu.

The Spring and Autumn period() was a period in Chinese history from approximately 771 to 476 BC or according to some authorities until 403 BC.
İlkbahar ve Sonbahar Dönemi( Çince: 春秋時代; pinyin: Chūnqiū Shídài), Çinde MÖ 722-MÖ 481 tarihleri arasına denk gelen dönemdir.

Its bows take the form of a beak, with two large painted eyes evoking the traditional seafarers' belief that the bird's image would help sailors return safely, like the migrants that return each spring and autumn.
Bir gagayı andıran pruvalarında iki göz vardır. Bu da eskiden kuş görüntüsünün eve sağ salim dönmeye yardımcı olacağına inanan yolcuları cezp etmek içindir. Tıpkı bahar ve güz mevsiminde göç eden kuşlar gibi.

And every spring and autumn, exactly at the equinox, the sun rises behind his temple, and perfectly bathes her temple with his shadow.
Her ilkbahar ve sonbaharda, tam ekinoks zamanında, Güneş kralın tapınağının arkasından doğar, ve gölgesi mükemmel bir şekilde eşinin tapınağını kaplar.

But on behalf of the entire staff, I would like to invite you to continue attending our bi-annual bake-off, both spring and autumn sweet and savory categories, best dish wins a gift certificate to McGillicutty's Seafood!
Ama tüm personel adına seni şirketimizin yemek pişirme etkinliğine… davet etmek istiyorum. İlkbahar ve sonbahar tatlı ve tuzlu kategorileri dahil,… en iyi yemek McGillicuttynin Deniz Ürünlerine hediye çeki… kazanıyor!

The Spring and Autumn Annals, the official chronicle of the State of Lu covering the period from 722 to 481 BCE, is among the earliest surviving Chinese historical texts arranged on annalistic principles.
Lu Devletinin resmi kayıtları olan ve MÖ 722-481 arasını kapsayan Bahar ve Güz Yıllıkları, yıllık tarzında düzenlenmiş günümüze kalan ilk Çin tarihi metnidir.

This resulted in what is known as the Spring and Autumn period and Warring States periods when the nobles fought each other constantly for supremacy.
Bu dönem İlkbahar ve Sonbahar Dönemi olarak bilinir ve bunu MÖ 400de başlayan ve çeşitli devletlerin hegemonya için mücadele ettiği Savaşan Devletler Dönemi izledi.

The title uses chunqiu(春秋 lit."spring and autumn") meaning"annals; chronicle" in a classical reference to the Confucianist chunqiu Spring and Autumn Annals, which chronicles the State of Lu history from 772-481 BC.
Başlık'' vakayiname; kronik'' anlamına gelen şekilde chunqiu( 春秋 sözlük anlamı:'' ilkbahar ve sonbahar'') sözcüğünü kullanmıştır ve bu MÖ 772den MÖ 481e kadarki dönemin Lu Devleti tarihi konulu, Konfüçyüscü Chunqiu'' İlkbahar ve Sonbahar Vakayinamesi'' ne klasik bir atıftır.