THE CURRY ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• köri
• curry
• körili
• köriyi
• körisi

The curry Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

The curry tapenade.
Körili ezmeyi ise ben yaptım.

Where are the curry leaves?
Köri yaprakları nerede?

You haven't even tried the curry.
Köriyi denemedin bile.

The curry was nothing special.
Köri özel bir şey değildi.

You can reheat the curry.
Köriyi yeniden ısıtırsınız.

I thought the curry was delicious.
Köriyi çok lezzetli buldum.

The curry here is great. Sit down.
Buranın körisi harikadır. Otur.

Don't worry about the curry now.
Şimdi köri için endişelenme.

Where's the curry powder on there, Stacy?
Stacy, köri tozu nerede?

Poonam has cooked the curry today.
Bugün Poonam pişirdi köriyi.

The curry here is great. Sit down.
Otur. Buranın körisi harikadır.

Made to order. The curry is fresh.
Köri tazedir. Siparişle yapılır.

The curry is fresh. Made to order.
Köri tazedir. Siparişle yapılır.

Or i won't finish the curry.
Körili balığımı yemeden gitmek istemiyorum.

Sit down. The curry here is great.
Buranın körisi harikadır. Otur.

Why don't you take a run down and see the Curry girl?
Niye bir koşu gidip Curry kızına bakmıyorsun?

Sit down. The curry here is great.
Otur. Buranın körisi harikadır.

The thing with the potatoes and the curry meat. What?
Ne? Patatesli ve körili et olan şey işte?

By the way the curry is really tasty.
Bu arada curry harikaydı.

The curry rice at this restaurant is delicious.
Bu restorandaki köri pilavı lezzetli.

Shouldn't have had the curry prawns.
Körili karides olayına hiç girmemeliydim.

The curry was just missing some Bombay duck.
Köri biraz Bombay ördeğini hatırlatıyordu.

Could I please have the curry and the rice?
Köri ve pilav alabilir miyim?

The curry… chicken spaghetti here is not bad.
Spagettili körili tavuk hiç fena değilmiş.

Phil Mackey said the Curry boys came by.
Phil Mackey, Curry ailesinin buraya geldiğini söyledi.

The curry clam soup I spilled on the bed. That may or may not be.
Yatağa döktüğüm körili midye çorbası olabilir de olmayabilir de.

Open the package and put the curry in the pot.
Paketi aç ve köriyi tabağa boşalt.

I know what shepherd's pie is. The thing with the potatoes and the curry meat.
Ne? Patatesli ve körili et olan şey işte.

Roz didn't come for the curry so I did an early swerve.
Roz köri için gelmedi, bu yüzden konuyu değiştirdim.

Come home quickly Poonam, I'm waiting to eat the curry you cook.
Çabuk eve gel Poonam, senin pişirdiğin köriyi yemek için bekliyorum.