YOU CANNOT HAVE ne Demek Turkce - Turkce Çeviri

• sahip olamazsın
• sahip olamazsınız
• alamazsın
• elde edemeyeceğin
• sahip olamayacağın şeyleri
• elde edemezsiniz
• elde edemiyorsun

You cannot have Ingilizce kullanımına örnekler ve bunların Turkce çevirileri

You cannot have her.
Ona sahip olamazsın.

Sometimes you cannot have both.
Bazen ikisine sahip olamazsın.

You cannot have me.
Bana sahip olamazsın.

Sometimes you cannot have both.
Bazen ikisine birde sahip olamazsın.

You cannot have both.
İkisine de sahip olamazsın.

Don't fool yourself. You cannot have him.
Kendini kandırma, ona sahip olamazsın.

And you cannot have me.
Ve beni elde edemiyorsun.

Or no thing There is no one you cannot have.
Kimse yok veya hiçbirşey sahip olamazsın.

You cannot have my daughter.
Kızımı benden alamazsın.

The answer is no, you cannot have the names.
Cevap hayır, diğer şüphelilerin adlarını alamazsın.

You cannot have his body!
Onun bedenine sahip olamazsın!

You will not… You cannot have his body!
Böyle bir şey… Onun bedenine sahip olamazsın!

You cannot have both of them.
İkisine birden sahip olamazsınız.

You won't want what you cannot have.
Sahip olamayacağın şeyleri istemeyeceksin artık.

No, you cannot have an SUV now.
Hayır, şimdi SUV alamazsın.

That you want what you cannot have.
Asla sahip olamayacağın şeyleri istediğini düşünenler.

No! No! You cannot have this book!
Hayır! Hayır! Kitabı alamazsın!

You're madly in love with me… but, you cannot have me.
Sen beni delicesine seviyorsun ama beni elde edemiyorsun.

You cannot have his body!
Böyle bir şey… Onun bedenine sahip olamazsın!

They said,"Becky, you cannot have a kid at your age.
Bu yaşta çocuk sahibi olamazsın Becky dediler.

You cannot have everything your way.
Her istediğin şeye sahip olamazsın.

But you must know you cannot have us both.
Ama şunu bil ki ikisine aynı anda sahip olamazsın.

You cannot have me and Paul and this baby.
Bize ve Paule aynı anda sahip olamazsın.

Yeah, see, but you guys are Justice, you cannot have if both ways.
Evet ama siz bakanlıktaki beyler her ikisini birden elde edemezsiniz.

You cannot have. or no thing There is no one.
Veya hiçbirşey Kimse yok sahip olamazsın.

Until you finish with your brownie. I told you, you cannot have the book.
Sana söyledim ya, kekini bitirmeden kitabı alamazsın.

What you cannot have. You won't want.
Sahip olamayacağın şeyleri istemeyeceksin artık.

It's either the amendment or this Confederate peace. You cannot have both.
Ya ek madde ya da bu konfederasyon barışı, ikisini birden elde edemezsiniz.

And you cannot have love if there is no beauty.
Ve eğer ortada bir güzellik yoksa bir sevgiye sahip olamazsın.

You cannot have both. It's either the amendment or this Confederate peace.
Ya ek madde ya da bu konfederasyon barışı, ikisini birden elde edemezsiniz.