Ağladı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Onlar ağladı.
Öyle mutlu oldu ki ağladı.
Çocuklar ağladı her gece.
Sonunda çok ağladı.
Sie hat so viel geweint.Annem ağladı sevinçten.
Die Mutter weint vor Freude.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Fiillerle kullanım
Dünya ağladı.
Ağladı da ağladı.
Er weinte und weinte.İsa ağladı.
Jesus schluchzte.Ağladı da ağladı.
Sie weinte und weinte.Ve her seferinde ağladı.
Und jedes Mal geweint.Bazısı ağladı, bazısı güldü.
Einige weinten, einige lachten.Corvus durmadan ağladı.
Christine ağladı, sen gittin.
Christine schrie, du bist gegangen.Ve babası onun için ağladı.''.
Und sein Vater beweinte ihn.".Gökyüzü ağladı bu gece.
Der Himmel weint an diesem Abend.Ciddiyim. Atlantaya gidene kadar ağladı.
Ve tanrı ağladı ilk kez.
Und der Himmel weint zum ersten Mal.Nefesini tuttu ve ağladı.
Er hielt den Atem an und schluchzte.Bir kişi ağladı, altı kişi güldü.
Eine Person weinte, sechs lachten.Noel sabahı Bütün çocuklar ağladı.
An Weihnachten Weinten alle Kinder.Daha daha diye ağladı yatak.
Mehr, mehr, mehr, schrie das Bett.Hayır!- Bebek bütün gece ağladı.
Das Baby weinte die ganze Nacht. -Nein!Bittiğinde ağladı ve dua etti.
Am lnvasionstag weinte und betete er.Sınıftaki tüm çocuklar ağladı.
Alle anderen Kinder in der Klasse weinten.Yalvardı ve ağladı ve herkes gülüyordu.
Er flehte und schrie und alle lachten.Onu elinden alırken çok ağladı.
Er weinte, als ich es ihm weggenommen habe.Kardeşlerim ağladı, annemi istediler.
Meine Geschwister weinten, fragten nach Mama.Ve zaferinin şerefine gökler ağladı.
Und der Himmel weinte, um seinen Sieg zu ehren.Laura çok ağladı, ben geldiğimde nedenini açıklayamadı.
Laura weinte sehr, als ich kam.Devrim hemen şimdi.” diye ağladı profesör.
Revolution jetzt!», schrie der Professor.
