Adilce Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Adilce dövüş.
Bu da adilce.
Bu adilce değildi.
Tamam, bu adilce.
Adilce dövüş o zaman.
Combinations with other parts of speech
Benimle adilce dövüş.
Çok fazlaymış, ama adilce.
Kötü adamlar adilce oynamaz.
Ben adilce kazanmayı seviyorum.
Dediğim gibi, adilce bir uyarı.
Adilce muamele görmek istedik.
Bu gayet adilce olur kaptan.
PAYLAŞIN masrafınızı adilce bölüşerek.
Bu hiç adilce değil! Hayır.
Henry, Güller Savaşını adilce kazandı.
Zodanga asla adilce savaşmaz zaten.
Adilce yapılan tartışmaya itirazım yok.
Seni her zaman adilce yargılamadım.
Onun adilce yargılandığını görmek istiyorum.
Şimdi onları adilce uyarıyorum.
Adilce dövüştük ve bir asker tarafından öldürüldü.
Hayır. Bu hiç adilce değil!
Herkes adilce oynarsa üzülen olmaz.
Artık değil ama kendisi adilce yargılanacak.
Nezaketsizlik oluyor biliyorum ama cömertçe ve adilce.
Kido kimseyi adilce yargılamadı.
Bu sayede Richard gücünü akıllıca ve adilce kullanabildi.
Barakayı adilce kullanacağız ve herkes eşit hakka sahip olacak.
Ona bu fırsatları dürüst ve adilce anlatmak istiyordum.
Ve adilce dövüş. Eğer cesaretin varsa hilelere baş vurma.