AHLAKEN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Sıfat
moralisch
ahlaki
manevi
moral olarak
etik
ahlaklı olduğunu mu
moralische
ahlaki
manevi
moral olarak
etik
ahlaklı olduğunu mu

Ahlaken Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ahlaken mi?
Moralisch gesehen?
Çünkü ahlaken yanlış.
Weil es moralisch falsch ist.
Ahlaken tarafsız.
Moralisch neutral.
En azından ahlaken.
Jedenfalls kein moralisches Recht.
Ahlaken tamamen çökmüşler.
Die sind moralisch bankrott.
Teknik olarak yasal, ahlaken kötü.
Rechtlich legal, moralisch mies.
Ahlaken çöküntü dolu bir iş.
Das ist moralischer Bankrott.
Yine de kaybettiler.- Ahlaken haklılardı.
Moralisch waren sie im Recht.
Hem ahlaken hem de stratejik olarak.
Moralisch als auch strategisch.
Yasa dışı değil ama ahlaken yanlış.
Es ist nicht illegal, aber moralisch falsch.
Ahlaken bu benim için sorun değil.
Moralisch habe ich nichts dagegen.
Şu an da ahlaken üstün olan benim.
Und im Moment besitze ich die moralische Überlegenheit.
Ahlaken, utanmayı da gerektirir.
Bührt, dem gebührt auch die Schande.
Sizce hayvanların ahlaken önemi var mı?
Glauben Sie, dass Tiere moralisch Bedeutung haben?
Ahlaken kendimi mecbur hissettim.
Ich fühlte mich moralisch verpflichtet.
Mark bu davranışından ahlaken sorumlu mudur?
Ist Bill für sein Tun moralisch verantwortlich?
Hem ahlaken hem de stratejik olarak.
Sowohl moralisch als auch strategisch.
Bill bu davranışlarından ahlaken sorumlu mudur?
Ist Bill für sein Tun moralisch verantwortlich?
Hâlâ ahlaken kendisini sorumlu tutuyor.
Er fühlt sich moralisch verantwortlich.
İlişkimiz yüzünden Warwick ahlaken muğlak olacağımı sanmış.
Wegen unserer Beziehung hielt mich Warwick für moralisch flexibel.
Az önce'' ahlaken'' kelimesini cümle içinde mi kullandın?
Haben Sie grade wirklich das Wort ethisch in einem Satz gebraucht?
Bu da onları etlendiriyor ve ahlaken belirsiz alanları siliyor.
Das macht sie zu Fleisch und wischt jede moralische Grauzone vom Tisch.
Ahlaken, ruhen gelişmemiz için belki de bu şart.
Vielleicht ist das für unsere moralische und geistige Entwicklung notwendig.
Reddingtona göre, ahlaken esnek olduğum için.
Reddington meint, weil ich moralisch flexibel bin.
Düşmanın ahlaken kötü, estetik olarak çirkin olması gerekmez.
Der Feind muss nicht moralisch böse oder ästhetisch hässlich sein.
Ama bugün bir sekilde para kazanmaliyiz. Bu da ahlaken saibeli bir durum.
Aber irgendwo muss das Geld herkommen. Moralisch etwas zweifelhaft.
Bana sorduğunuzun ahlaken doğru olmadığını görmüyor musunuz?
Sehen Sie nicht, dass ihre Bitte moralisch nicht recht ist?
Elimde üç tane, görüp görebileceğin, fiziken ve ahlaken en esnek üç yabancı dansçı.
Ich habe drei der physischsten… und moralisch flexibelsten, erotischsten Tänzerinnen.
Bu anlaşmayı ahlaken reddediyorsun, öyle mi?- Gerçekten mi?
Sie lehnen den Deal aus moralischen Gründen ab? -Tatsächlich?
İstasyonda olanlar ahlaken ve dinen büyük bir felaketti.
Der Vorfall in der Station war eine moralische und religiöse Katastrophe.
Sonuçlar: 52, Zaman: 0.0341
S

Ahlaken eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca