ALGILADI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Fiil
erkannt
tespit
tanımak
fark
tanır
tanıyabilir
algılamak
ayırt
kabul
algılayabilir
görmek

Algıladı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Bunu şahsi algıladı.
Er nahm es persönlich.
Shevek küçük adamın tedirgin olduğunu algıladı.
Shevek erkannte, dass der kleine Mann beunruhigt war.
Bilgisayar onun ses tanımlamasını algıladı ve onu içeri aldı.
Der Computer erkannte sein Stimmmuster und öffnete.
Hiç yok… Ama Moya daha önce gezegene yaklaşan küçük bir gemi algıladı.
Nein, aber Moya hat ein kleines Schiff gespürt, das sich vorhin dem Planeten genähert hat.
Ancak öğrenci bir komplo algıladı ve bu kadar kolay pes etmedi.
Der Schüler fühlte die Verschwörung jedoch und wollte nicht so einfach aufgeben.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Zarflarla kullanım
Tarayıcı bir gemi algıladı.
Scanner empfingen ein Schiff.
Şu anda Bibi açıkça algıladı ki Obama İran ile uzlaşma yönünde hareket ediyor.
Nunmehr spürte Bibi offensichtlich, dass Obama erwägt, sich in Richtung eines Deals mit dem Iran zu bewegen.
Ne reddetti ne de algıladı.
Nicht"verweigert"."Nicht erkannt.
Sistem, telefon etkinleştirmesi sırasında girilen verilerin geçerli olmadığını algıladı.
Das System hat erkannt, dass die Daten, die während der Telefon-Aktivierung eingegeben wurden, nicht gültig sind.
Onecrypt@ aol. com ransomware ransomware yepyeni bir ransomware tehdit algıladı tarafından MalwareHunterTeam.
Onecrypt@aol. com ransomware ransomware ist eine neue ransomware Bedrohung erkannt, die von MalwareHunterTeam.
Annemle telepatik bağlantı kurduğu sırada, Maques ne diyordu:'' karanlık bir bölge'' algıladı.
Während des Kontaktes mit meiner Mutter nahm Maques wahr, was er"Ort der Finsternis" nennt.
Sadece birkaç dakika içinde Search. searchmecenter.com tüm dosyaları algıladı ve otomatik olarak silinecektir.
Nur in ein paar Minuten alle Dateien von Search.searchmecenter. com werden erkannt und automatisch entfernt.
Annesinin gözlerine bakmak için hareket ederken, vücudunda büyük bir güvensizlik algıladı.
Als er sich aus den Augen seiner Mutter bewegt, spürt er große Unsicherheit in ihrem Körper.
( C) tipik histogramını yerelleştirme precisions için tüm molekülleri algıladı ve üretici yazılımı tarafından analiz.
(C) typische Histogramm der Lokalisierung Genauigkeiten für alle Moleküle erkannt und analysiert von der Herstellersoftware.
Nitekim, resim, VirusTotal içinde tarandığında, yalnızca üç anti-virüs programı dosyayı zararlı olarak algıladı.
Als das Bild beim VirusTotal-Dienst gescannt wurde, erkannten nur drei Antivirenprogramme die Datei als bösartig.
Çünkü senden bir şey saklıyordum senin bilinçaltın bunu algıladı Ve sana bir şekilde ihanet ettiğim O rüyayı görmene sebep oldu.
Weil ich etwas vor dir geheim gehalten habe, das dein Unterbewusstsein wahrgenommen hat und einen Traum verursacht hat, dass ich dich irgendwie betrüge.
Kalkanlar bir çarpışma algıladı.
Schilde registrierten Aufprall.
Henüz adam zımpara yanlış algıladı ve harfi zaten gidiyordu Gizli geldi haritalama yaz evet ben bir bulamadı unutmayın O bir sağ bulunca firstam damga buradaki gövde üzerinde ne yaptığını tüm birilerinin kopyalarını.
Kam später noch adam Schmirgelpapier hat erkannt, falsch und in dem Schreiben ging bereits hidden kam Mapping Sommer Ja, ich erinnere mich, dass nicht finden konnten, eine Stempel firstam wenn er eine richtige gefunden da am Körper jemand Kopien von dem, was wir taten würden Sie das tun.
Bunu mahkeme hakaret olarak algıladı.
Das Gericht sah das als Beleidigung an.
Sensörlerimiz bir kaç gün önce onu algıladı.
Die Sensoren entdeckten ihn kürzlich.
Bunu kişisel bir tehdit olarak algıladı.
Sie empfinden dies als persönliche Bedrohung.
Ama Amandadan sonra Cheryl hepsini tehdit olarak algıladı.
Aber nach Amanda sah Cheryl sie alle als potenzielle Bedrohung.
Seçmenler HDPyi önemli politik alternatif olarak algıladı.
Die Wähler verstanden die HDP als wichtige politische Alternative.
Ama gerçek şu ki bu olay popüler hale gelmeye başlayınca, bir kaç sağ görüşlü blog vebazı mesaj platformları bunu patronluk taslama olarak algıladı, benim de görebildiğim bir biçimde.
Die Wahrheit ist: Alsdiese Sache allmählich populär wurde, da empfanden einige rechtskonservative Blogs und ein paar Foren das Ganze anscheinend als ein bisschen zu herablassend, wofür ich wiederum auch Verständnis hatte.
Den 52ye, partinizin liderliği sizin kadar şık olabilir, bundan şüpheliyim. Ama gerçek şu ki bu olay popüler hale gelmeye başlayınca, bir kaç sağ görüşlü blog vebazı mesaj platformları bunu patronluk taslama olarak algıladı, benim de görebildiğim bir biçimde.
Möge eure Parteispitze so nobel sein wir ihr, aber ich bezweifele das."" Die Wahrheit ist: Alsdiese Sache allmählich populär wurde, da empfanden einige rechtskonservative Blogs und ein paar Foren das Ganze anscheinend als ein bisschen zu herablassend, wofür ich wiederum auch Verständnis hatte.
Şüpheli etkinlik algılandı.“ ve benzeri.
Verdächtige Aktivitäten erkannt.“, und ähnliches.
Tehlike, yasa dışı erişim algılandı. Güle güle.
Tschüss. Gefahr, illegaler Zugriff erkannt.
Kayıtlı olmayan kişi algılandı.
Nicht autorisierte Person erkannt.
Güvenlik ihlali algılandı.
Sicherheitsbruch erkannt.
Bunu kişisel algılamayın. Bu soruları sormak zorundayım.
Nehmen Sie es nicht persönlich, aber ich muss Ihnen diese Fragen stellen.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0329
S

Algıladı eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca