AMA YAŞAYACAK ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

aber er wird leben
aber er wird überleben

Ama yaşayacak Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Ama yaşayacak.
Aber sie kommt.
Durumu hassas ama yaşayacak.
Sein Zustand ist heikel, aber erlebt.
Ama yaşayacak,?
Aber er wird leben?
Gözünü kaybedecek ama yaşayacak.
Er verliert das Auge, aber wird gesund.
Evet, ama yaşayacak.
Ja, aber er schafft es.
Dükkân sahibi yanmış, ama yaşayacak.
Der Besitzer ist angekokelt, aber er lebt.
Ama yaşayacak mı yani?
Aber er wird leben? Ja?
Acısı var ama yaşayacak.
Er hat Schmerzen, aber er wird überleben.
Ama yaşayacak.
Rauchverletzungen in seinen Lungen, aber…, er lebt.
Kötü yaralanmış, Tommy, ama yaşayacak.
Sie ist schwerverletzt, aber sie lebt.
Ama yaşayacak, değil mi? Gerçekten bilmiyorum.
Aber er kommt durch, oder? Ehrlich, ich weiß es nicht.
Çok kan kaybetti ama yaşayacak.
Er hat viel Blut verloren, aber er wird leben.
Ama yaşayacak. Ameliyat biraz uzun sürecek gibi.
Die Operation wird wohl dauern, aber er wird überleben.
Çok kan kaybetti ama yaşayacak.
Er verlor viel Blut, aber er wird es überleben.
Doktorun dediğine göre çok fena yanmış ama yaşayacak.
Laut Arzt hat Campbell schwere Verbrennungen, aber überlebt.
Bir süre oksijensiz kaldı ama yaşayacak, yani… Yani bu iyi.
Das ist dann gut, ja? Er war für ein Weilchen ohne Sauerstoff, aber er wird leben, daher.
Biraz su yutmuş veyayınbalığı gibi kokuyor ama yaşayacak.
Ein wenig wasserdurchtränkt undriecht wie ein Seewolf, aber er wird leben.
Çok kan kaybetmiş ama yaşayacak.
Sie hat viel Blut verloren, aber sie kommt durch.
Sarsıntı, morarmış kaburgalar,kırık bir kol, ama yaşayacak.
Gehirnerschütterung, Rippen geprellt,Arm gebrochen, aber er wird's überleben.
Duman akciğerlerine zarar vermiş; ama yaşayacak.
Rauchverletzungen in seinen Lungen, aber…, er lebt.
Şu anda hastanede…- Teşekkür ederim… ama yaşayacak.
Sie ist im Krankenhaus, aber sie lebt.
Nate şu an güya salonda yaşıyor ama yaşayacak yer yok.
Nate"lebt" im Studio, aber das ist kein Ort zum Leben.
Tekrar ayağa kalkması haftalar sürecek… ama yaşayacak.
Aber er überlebt. Es wird viele Wochen dauern, bis er wieder auf die Beine kommt.
Ve Kitty adında hayali arkadaşına bir günlük yazacaktı. Burada korkacak ama yaşayacak, büyüyecek.
Und ein Tagebuch an eine imaginäre Freundin namens Kitty schreiben. Hier würde sie Angst haben, aber sie würde leben, wachsen.
Ama anne yaşayacak.
Aber die Mutter wird überleben.
Ama Todd yaşayacak olan kızı seçmelisin.
Aber Todd, Sie müssen das Mädel wählen das lebt.
Ama adam yaşayacak gibi görünüyor.
Aber wie es aussieht, kommt der Mann durch.
Ama hâlâ yaşayacak bir yer bulamadım.
Aber ich hatte keinen Ort, wo ich leben konnte.
Ama şarkıları hep yaşayacak.
Aber ihre Lieder werden immer leben.
Ama dünyadaki herkes yaşayacak.
Aber alle auf der Erde werden leben.
Sonuçlar: 215, Zaman: 0.0347

Farklı Dillerde Ama yaşayacak

Kelime çeviri

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca