Avlanmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Avlanmaya gidiyor.
Ne avlamaya?- Avlanmaya.
Avlanmaya gidiyorum.
Çünkü biri avlanmaya gidiyor.
Avlanmaya gidiyoruz.
Görünüşe göre Amos avlanmaya gidiyor.
Avlanmaya hazır olun.
Tamam. Bugün avlanmaya gidebiliriz.
Avlanmaya da dikkat.
Belki onu avlanmaya götürürüm.
Avlanmaya çok fazla vakit harcıyorum.
Ve önce silahlanmadan avlanmaya gitmem.
Pekala avlanmaya gidiyoruz!
Planladığımız gibi avlanmaya gideceğiz.
Şimdi avlanmaya gidiyorum.
Ama insanlar oraya sadece avlanmaya gitmiyor.
Avlanmaya Ewa Forest Reservee gider.
Ormanda tek başına avlanmaya gidemezsin.
Penguenler avlanmaya giderken yavruları böyle birarada bırakırlar.
Gece misafiri'' tekrar avlanmaya gidiyor.
Geceleri avlanmaya çalışılan kaçaklar olmamıza karşın gündüzleri neredeyse normal bir yaşam sürdürüyorduk.
John yarın sabah avlanmaya gideceğim.
Hunter Willie korkusuz bir sporcu android için Nişan oyunları avlanmaya devam.
Hepimiz avlanmaya gidiyoruz.
Ailesine yiyecek bulabilmek için avlanmaya çıkıyorlardı.
Avlanmaya gidebilir, kendi ailenize sahip olabilir veya çiftçilere günlük işlerinde yardımcı olabilirsiniz.
Bu yüzden her cuma avlanmaya gidiyor.
Avcı temsilcileri genellikle avlanmaya ihtiyaç duyuyorlarsa, İngilizce tazı söylenemez.
Eninde sonunda Edward Bellayı bırakıp avlanmaya gitmelidir.
El fenerlerinin ışıkları, karanlıkta avlanmaya çıkmış olan harika deniz canlılarını gözler önüne serer.