Avlanmaya Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Avlanmaya gidiyorum.
Ben buraya avlanmaya geldim.
Avlanmaya bayılırım.
Erkekler avlanmaya gider.
Avlanmaya gidiyorum.
İnsanlar da tercüme ediyor
Belki de avlanmaya gelmedi.
Avlanmaya çıkmıştır.
Aşkın silahıyla avlanmaya çıktım.~.
Avlanmaya çıkabiliriz.
Bir keresinde bende avlanmaya gitmiştim büyük babamla.
Avlanmaya devam edeceksin.
Bu kocamındı. 6 hafta önce avlanmaya gitti.
Hayır. Avlanmaya gidiyoruz.
Babam ben küçükken beni buraya avlanmaya getirirdi.
Hemen avlanmaya gitmek istiyor.
Hadi Morton Malikanesine avlanmaya gidelim'' dedin.
Avlanmaya gidecek misin, yoksa herşeyi ben mi yapayım?
Yarın da onu götürelim avlanmaya, onu bir erkek yapalım.
Avlanmaya çıkmadan karıma hoşça kal diyorum.
Robert, onunla birlikte avlanmaya gitmekle tehdit ediyor beni.
Her gece, karanlığın örtüsü altında avlanmaya çıkıyorlar.
Ama buraya avlanmaya geldiyseniz, orası tam size göre olabilir.
Erkekler daha fazla Gumang ve yumurtası avlanmaya gidiyor.
Bu, yiyecek için avlanmaya bağlı olduklarını gösteriyor.”.
Yiyecekleri tükendiğinde, yiyecek için avlanmaya başlayacaklar.
Annesi avlanmaya gittiği zaman… orada kaldık ve onu filme aldık.
Evvel zaman içinde bir Hrıstiyan varmış, bir karaağaç ormanına avlanmaya gitmiş.
Beni öldürmek isteseydi, avlanmaya çağırmasına gerek kalmazdı Helen.
Avlanmaya başladığın zaman kendine güvende olduğun bir yer arasın.
Omeclerin yiyecek stoğunu yok ederek onları çıkıp avlanmaya zorladık.