AYAKKABICI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Schuster
• Schuhmacher
• Schuhgeschäft
• Schuhverkäufer
• Schuhmann

Ayakkabıcı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ayakkabıcı Şakası.
Schuhgeschäft Witze.

Selam, ayakkabıcı.
Hallo Schuhverkäufer.

Ayakkabıcı sen misin?
Sind Sie der Schuhmacher?

Al beni, ayakkabıcı.
Nimm mich, Schuhmann.

Ayakkabıcı çıkmaz sokak.
Der Schuster ist eine Sackgasse.

Hoşça kal ayakkabıcı.
Auf Wiedersehen, Schuhmann.

Ben ayakkabıcı değilim.
Ich bin kein Schuhverkäufer.

Şaka yaptım ayakkabıcı.
War nur'n Witz, Shoe-Man.

Ayakkabıcı saat 3 yönünde! Evet!
Ja. Schuhladen. Auf 3 Uhr!

Benim babam ayakkabıcı.
Mein Vater ist Schuhmacher.

Ayakkabıcı için fena değil.
Nicht schlecht für einen Schuster.

Günaydın Bayan Ayakkabıcı.
Guten Morgen, Miss Shoemaker.

Ayakkabıcı işletmek nasıl bir şey?
Wie ist es, ein Schuhgeschäft zu leiten?

Terzi, şapkacı, ayakkabıcı.
Schneider. Hutmacher. Schuster.

Ben ayakkabıcı… baba ayakkabıcı.
Ich Schuster. Vater Schuster.

Sen matbaacısın, ben ayakkabıcı.
Sie sind ein Drucker, ich Schuhverkäuferin.

Sen ayakkabıcı değilsin, değil mi, Jonson?
Und Ihr seid kein Schuster, oder, Jensen?

Elimizde'' Elfler ve Ayakkabıcı'' varmış.
Wir hätten da"Der Schuster und die Elfen.

Çiftçi, ayakkabıcı, öğrenci, marangoz, öğretmen.
Bauern, Schuster, Studenten, Tischler, Lehrer.

Önceden burada çok sayıda ayakkabıcı vardı.
Früher habe es viele Schuhmacher gegeben.

Ayakkabıcı da açtırttım sadece ön kısmını.
Von dem Schuh war nur der vordere Teil zu sehen.

Birkaç ay önce ayakkabıcı kapandı.
Das Schuhgeschäft hat vor ein paar Monaten dicht gemacht.

Ayakkabıcı bir şeyleri saklamakta hep çok iyiydi.
Die Schusterin konnte schon immer gut Dinge verstecken.

Memleketin birinde, bir zamanlar bir ayakkabıcı yaşarmış.
In dem ehemaligen Armenhause in Gießhübel lebte einst ein Schuster.

Ayakkabıcı ve Küçük Cinler- The Elves And The Shoemaker.
Die Elfen und der Schuhmacher(The Elves And The Shoemaker).

Şimdi, oyununu oynaman lazım ve ayakkabıcı kız için endişelenmeyi kes!
Also spiel dein Spiel und hör auf, dir wegen dieser Frau Gedanken zu machen!

Ayakkabıcı ve Küçük Cinler- The Elves And The Shoemaker.
Der Schuhmacher und die Wichtel(The Shoemaker and the Elves).

Kuş demiş ayakkabıcı, şimdi o şarkıyı bir daha söyle bana.
Vogel", sagte der Schuster,"nun sing mir das Stück noch einmal!".

Ayakkabılarınız mı sıkıyor?
Sind eure Schuhe zu eng?

O zaman ayakkabılarımızı oto yıkamacıdan alma.
Dann kauf unsere Schuhe nicht in der Waschstraße.