Böldü Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Böldü öylece.
İngilizler böldü.
Telefon böldü düşüncelerini.
Ben de ikiye bölmesini istedim, böldü.
Böldü, kıskanç yaptı, delirtti!
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Karar hukukçuları böldü.
Kim böldü yıllarca bu halkı?
Mülteci kotası'' Avrupayı böldü.
Yolları böldü gönülleri birleştirdi.
Defin tartışması Polonyayı böldü.
De Rutherford atomu böldü. Teşekkür ederim.
Defin tartışması Polonyayı böldü.
Fotoğraf interneti ikiye böldü: Gölet mi, duvar mı?
Mülteci krizi Almanyayı böldü.
Bu görsel interneti ikiye böldü: Gölet mi, duvar mı?
Libya harekâtı, Rusya yönetimini böldü.
Ünlü 2016yı böldü: Yıl Brangelina- ve herkes- ayrıldı.
Mülteci sorunu partileri böldü.
Bu kesinlikle toplumu böldü, ancak marka için hala bir umut vardı.
Yugoslavyayı kimler, neden böldü?
Ve olmayanlar olarak ikiye böldü. Dahası Love Alarm insanları Rozet Kulübüne ait olanlar.
Irak savaşı ABDyi böldü.
Bağırıyor, otuz bin yarattı ve onları üç bölüme böldü.
Artık plaka ünlü'' aslanın ağzı'' ızgarasını ikiye böldü- şimdi daha yüksekte bulunuyor.
Yahudi devleti tasarısı İsrail hükümetini böldü.
Buz Klanı tespihi dörde böldü.
İşte bu Steve Jobs onlarca yıl bilgisayar dünyasını iki kampa böldü.
Artık York zehri Hanelerini ikiye böldü.
Yunanistanda tasarruf politikalarıyla ilgili pazar günü yapılacak referandum halkı böldü.
Meksika sınırındaki duvar Amerikayı böldü.