Bağlamayı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Atları bağlamayı unutmayın.
Veya bana patlayıcı yelek bağlamayı.
Hayır, ama bağlamayı öğrensen iyi olur.
Eşsiz düğümü bağlamayı öğrenin.
Bir yıl o kravat bağlamayı öğrenirken New Yorkta çabalıyorsun.
Ernie bana ayakkabılarımı bağlamayı öğretti.
Sana kravat bağlamayı öğretmem lazım.
Öncelikle kendi kravatınızı kendiniz bağlamayı öğrenin.
Ayakkabılarını bağlamayı öğrenmelisin Matteo.
Windows şimdi bilgisayarını ağa bağlamayı dener.
Şuan ayakkabılarını bağlamayı öğrenmek zorunda değilsin.
Windows şimdi bilgisayarını ağa bağlamayı dener.
Yoksa kravat bağlamayı beceremiyor musun?- Seni yaşlı işçi sınıfı şairi!
Çocuklara Ayakkabı Bağlamayı Öğretmek.
Her şeyden önce hatalı donanımınızı başka bir USB portuna bağlamayı deneyin.
Bir insanı böyle bağlamayı kim bilir ki?
Uygulamayı yükledikten sonra,USB flash sürücüyü yeniden bağlamayı deneyin.
Çocuklara ayakkabı bağlamayı nasıl öğretiriz?
Başka bir DS4 kontrol cihazınız varsa bunu PS4e bağlamayı deneyin.
Oh, Hailey için ayakkabıları bağlamayı öğrenmenin ne kadar zor olduğunu hatırladım.
Onu boynunuza, çantanıza veya kemerinize bağlamayı deneyin.
Ama o kurdeleyi Emma Swana bağlamayı planlıyorsan,… hayal kırıklığına uğramak üzeresin.
Bunu en sonunda biyoloji ve hayata bağlamayı umuyoruz.''.
Monitörünün bağlantısını tekrar kontrol et vemümkünse başka bir monitör bağlamayı dene.
Çünkü izleyiciyi bağlamayı başardı.
Ayrıca gözlerini bağlamayı ve göğüslerine farklı oyuncaklar veya malzemelerle dokunmayı deneyebilirsin.
Bir çocuk ayakkabılarını bağlamayı kimden öğrenir?
Ayrıca iPadinizi iTunesa bağlamayı ve ardından iTunes yedek dosyasından geri yüklemeyi deneyebilirsiniz.
Şimdi şunları yeniden bağlamayı denemem lâzım.
Doğrusal bir anlatım tarzı tercih ederim,ancak gevşek uçları birbirine bağlamayı başardım.