BALEYI ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• Ballett

Baleyi Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Baleyi severim.
Ich liebe Ballett.

Tamam. Baleyi boş ver!
Ok, vergiss das Ballett.

Baleyi seviyorum.
Ich liebe Ballett.

Hayır. Baleyi severim.
Nein. Ich liebe Ballett.

Baleyi çok seviyor.
Sie liebt das Ballett sehr.

Modern Baleyi seviyorum.
Sie liebt modernes Ballett.

Baleyi durdurmak çok zor!
Es wird schwer, Bale zu halten”!

Opera ve baleyi çok seviyorum.
Ich liebe Oper und Ballett.

Baleyi Fransızlar buldu.
Die Franzosen haben Ballett erfunden.

Aslında baleyi pek sevmezdi.
Eigentlich mochte sie kein Ballett.

Baleyi seven bir erkek kadın mıdır?
Ein Junge, der Ballett mag?

Neden bir anda baleyi soruyorsun?
Warum fragst du plötzlich nach Ballett?

Baleyi gerçekten seviyorsun, değil mi?
Du magst Ballett wirklich, oder?

Hayır, hayır, lütfen, baleyi savunuyordunuz.
Nein, nein, nein, bitte. Sie verteidigen das Ballett.

Baleyi bırakınca paraya ihtiyacım oldu.
Als ich das Ballett verließ, brauchte ich das Geld.

Tabii ki, burada baleyi görmezden gelemezsin.
Natürlich kann man hier das Ballett nicht ignorieren.

Baleyi sevmem homo olduğum anlamına gelmez, biliyorsun.
Nur weil ich Ballett mag, bin ich doch kein Schwuler.

Kitapları, operayı, baleyi ve buna benzer şeyleri seviyor.
Sie liebt Bücher, die Oper, das Ballett und so.

Baleyi ayarlayan Michael Gray olacak. Tommy Shelby giderse.
Wird Michael Gray das Ballett arrangieren. Wenn Tommy Shelby nicht mehr da ist.

Prens William, Prens Georgeun baleyi çok sevdiğini söylüyor.
Prinz William hat gesagt, George liebt Ballett.

Sadece baleyi sevdiğim için… bu ibneyim anlamına gelmez, biliyorsun.
Nur weil ich Ballett mag, bin ich doch kein Schwuler.

Prens William, Prens Georgeun baleyi çok sevdiğini söylüyor.
Prinz William sagt, dass George das Ballett absolut liebt.

Baleyi orijinal formunda basit bir kabile dansları serisi olarak sunmak yerine bunu bir pagan ayin olarak görselleştirdiler.
Statt das Ballett in der Originalversion zu zeigen, als rituelle Tänze, visualisierten sie es als einen Festzug.

Majestelerinin operalarında baleyi kesinlikle yasakladığını bilmiyor musunuz?
Ballett in seinen Opern verboten hat?

Koşmayı, baleyi falan geçtim bugün yürümedin bile.
Du warst weder spazieren noch joggen oder beim Ballett.

Çünkü Tommy Shelby gitmiş olacak, ve baleyi ayarlayan da Michael Gray olacak.
Denn Tommy Shelby wird verschwunden sein, und es wird Michael Gray sein, der das Ballett organisiert.

Ancak, gençlik yıllarımda baleyi de çok seviyordum, bir klasik bale dansçısı olabileceğimi düşünüyordum.
Ich liebte aber auch das Ballett und als Teenager träumte ich davon, eine klassische Ballerina zu werden.

Prens William, Prens Georgeun baleyi çok sevdiğini söylüyor.
Prinz William habe nämlich erzählt, George liebe das Ballett.

Tabii, yalan söyle ve baleyi sevdiğini falan da anlat.
Sicher, man lügt und sagt, man liebt das Ballett oder was auch immer.

Pennynin balesi var, Parker sınava hazırlanıyor.
Penny hat Ballett, Parker lernt für die SATs.