BILGILENDIRILMIŞ ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• informierte
• informierten
• informiert
• informiert sein

Bilgilendirilmiş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Kararlaştırılmış ancak bilgilendirilmiş.
Aber informiert.

Bilgilendirilmiş su- bu ne anlama geliyor?
Informiertes Wasser- was bedeutet das?

Bir bakışta daima bilgilendirilmiş.
Immer auf einen Blick informiert.

Bilgilendirilmiş rıza Informed consent.
Informierte Einwilligung Consentimiento informado.

Tutunma noktası- Bilgilendirilmiş Hasta.
Halt- Der informierte Patient.

Bilgilendirilmiş tahminler, hatayı minimize etmek.
Informierte Vermutungen, Minimierung von Fehlern.

Bunların çoğu mantık ve bilgilendirilmiş tahmindir.
Vieles davon ist Logik und informiertes Raten.

Yani, bilgilendirilmiş beyin karar alıyor gibi gözüküyor.
Das informierte Gehirn scheint zu entscheiden.

Ocak ayında gidiş gerçekten yanlış bilgilendirilmiş görünüyor.
Geht im Januar scheint wirklich schlecht informiert.

Bilgilendirilmiş onay( informed consent) ve özgür seçim?
Informierte Einwilligung und freie Entscheidung?

Tüm katılımcılar bilgilendirilmiş onam 20 yazılı verdi.
Alle Teilnehmer gaben informierte Zustimmung 20 geschrieben.

Bilgilendirilmiş kararlar daha iyi ürünlere yol açar.
Informierte Entscheidungen führen zu besseren Produkten.

Kontroller ve bilgi-eğlence: iyi bağlanmış ve bilgilendirilmiş.
Kontrollen und Infotainment: gut vernetzt und informiert.

İyi bilgilendirilmiş çalışanlar güvenli seyahat ederler.
Ein gut informierter Mitarbeiter reist sicherer.

Eğer her şeyi anlıyorsan, yanlış bilgilendirilmiş olmalısın.”.
Wenn du alles verstehst, musst du falsch informiert sein.“.

Tutkulu, bilgilendirilmiş savunuculara ihtiyacı var.
Es braucht leidenschaftliche, informierte Befürworter.

Sağlığım, beni dinlemeye zaman ayıran iyi bilgilendirilmiş doktorlara bağlı.
Meine Gesundheit hängt von gut informierten Ärzten ab, die sich die Zeit nehmen, mir zuzuhören.

Yanlış bilgilendirilmiş öfkeli bir velin varsa, çok iyi gidiyor.
Für wütende, falsch informierte Eltern läuft es prima.

Tanıklık güvenilir olmalıdır, yoksa dinleyen kişi yanlış bilgilendirilmiş olacaktır.
Die Geschichtsschreibung muss zuverlässig sein, sonst wird der Leser falsch informiert.

Sertifikanın arka tarafı- Bilgilendirilmiş işverenlerin listesi.
Zdie Rückseite des Zertifikats- Liste der informierten Arbeitgeber.

Bilgilendirilmiş beyin karar alıyor gibi gözüküyor,'' Büyük ihtimalle anlaşmaya varamayacağız.
Das informierte Gehirn scheint zu entscheiden:"Wir werden uns vermutlich nicht einig.

Siz yardım etmek bizim iyi bilgilendirilmiş personel güvenebilirsiniz.
Sie können auf unsere gut informierte Mitarbeiter zählen, um zu helfen.

Özgür ve bilgilendirilmiş rıza her denekten elde edilmelidir.
Freie und informierte Einwilligung muss von jedem Subjekt erhalten werden.

Sağlığım, beni dinlemek için zaman ayıran iyi bilgilendirilmiş doktorlara bağlı.
Meine Gesundheit hängt von gut informierten Ärzten ab, die sich die Zeit nehmen, mir zuzuhören.

Robert Levine gibi mükemmel bilgilendirilmiş Neoluditlerin eleştirisi daha da kanıyor.
Die Kritik an perfekt informierten Neoluditen wie Robert Levine blutet noch mehr.

Bu nedenle panel, araştırmacıların yerel sağlık görevlilerinden“ vekil bilgilendirilmiş rıza” almasını tavsiye etti.
Das Gremium empfahl daher, dass die Forscher"Surrogat informierte Zustimmung" von lokalen medizinischen Beamten erhalten.

Bu, genellikle iyi bilgilendirilmiş Japon işletme kağıdı Nikkei tarafından bildirilmektedir.
Das berichtet die gewöhnlich gut informierte japanische Wirtschaftszeitung Nikkei.

Başarılı bir tecrübeye sahip olduğumuza inanıyoruz, iyi bilgilendirilmiş bir karar vermek önemlidir.
Wir glauben an eine erfolgreiche Erfahrung, es ist wichtig, eine gut informierte Entscheidung zu treffen.

Ebeveynler çok dikkatli ve iyi bilgilendirilmiş olmalı, ayrıca profesyonel tavsiyeleri de takip etmelidir.
Daher sollten Eltern aufmerksam und gut informiert sein und professionelle Ratschläge befolgen.

Bu bağlamda, bir disiplinin değeri, daha iyi bilgilendirilmiş kararları alma yeteneğinde yatmaktadır.
In diesem Zusammenhang liegt der Wert einer Disziplin in ihrer Fähigkeit, besser informierte Entscheidungen zu ermöglichen.