Binmiş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Kadın atına binmiş.
Atlara binmiş gelirken.
Uçağa oradan mı binmiş?
Buna binmiş olmalıydım.
Efendim, limuzine binmiş.
Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Daha
Fiillerle kullanım
Sonra babası binmiş, oğlu yürümüş.
Tetikçi bir motosiklete binmiş.
Ne uçağa binmiş, ne otomobile.
Çünkü ilk defa ambulansa binmiş.
Keşke daha önce binmiş olsaydım.
O uçağa bir şey yapmak için binmiş.
Bir arabaya binmiş. 86 model Fiat araba.
Birinin… bir yabancının arabasına binmiş.
Binecek misin? Buna binmiş olmalıydım.
Birinin… bir yabancının arabasına binmiş.
Beyaz atına binmiş kalesine gidiyordur.
Sanki hızlı bir trene binmiş gibiydim.
İşte meğer bir sarhoş da arabasına binmiş.
Nihayet trene binmiş, trenin yükü ağır ama.
O kadar sarhoş kiyanlış arabaya binmiş.
Bir adamla oğlu bir eşeğe binmiş. Abbasi Hanedanlığında.
Sonra da May kılığında Quinjete binmiş.
Dave Boyleı alan o arabaya sen ya da ben binmiş olsaydık ne olurdu?
O dönemi gösteren verilere göre Voyagera iki kez binmiş.
Yoğun hava yastıklarına binmiş… altı kanatlı dev otoburlar.
O kadar sarhoş kiyanlış arabaya binmiş.
Eğer o gün arabaya ben binmiş olsaydım… hayatım çok farklı olurdu.
Buradan bir araba çalıp binmiş olmalı.
Yaban eşeklerine binmiş üç Arap ortaya çıkıp üstlerine mızrak yağdırdı.
Dakika sonra, metro kamerasına yakalanmış f'' trenine binmiş.