Bir araya getirebilir Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Doları bir araya getirebilir mi?
Dollar zusammenkratzen können?Coulson. O bütün parçaları bir araya getirebilir.
Bir araya getirebilir, tartışabilir veya tamamlayabiliriz.
Wir können verfeinern, diskutieren oder ergänzen.İnsanları bir araya getirebilir.
Sie können Menschen zusammenbringen.Ama hepsinden öte, karın gücü hepimizi bir araya getirebilir.
Kann uns Schnee zusammenbringen. Aber vor allem.Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
bir aradaara sıra
diğerleri arasındahızlı aramaara verelim
erkek arasındakidiğer arama motorları
yaş arasısadece ara sıra
ara sokakta
Daha
Aşk onları bir araya getirebilir mi?
MobiVisor farklı yapıda uygulamaları bir araya getirebilir.
Aşk onları bir araya getirebilir mi?
İnsanları başka şeylerin yapamayacağı şekilde bir araya getirebilir.”.
Es kann Menschen zusammenbringen, wie es andere Dinge nicht können.“.İyi bir meta açıklaması bu verilerin tümünü bir araya getirebilir.
Eine gute meta-beschreibung kann alle diese daten zusammenbringen.Ailemizi tekrar bir araya getirebilir.
Die Familie wieder etwas zusammen bringt.Ulusal Yarışmalar, birkaç ülkeyi tek bir( 1)yarışmada bir araya getirebilir.
Farklı nesilleri bir araya getirebilir.
Es bringt Generationen zusammen.Ulusal Yarışmalar, birkaç ülkeyi tek bir( 1)yarışmada bir araya getirebilir.
Die nationalen Wettbewerbe können mehrere Länder zu einem(1)Wettbewerb zusammenfassen.Spor, insanları bir araya getirebilir de ayırabilir de.
Der Sport bringt Menschen auch zusammen, findet sie.Aşkımız iki aileyi yeniden bir araya getirebilir.
Python iki parçayı bir araya getirebilir, ancak toplamı bulmaya çalışmaz.
Python kann zwei Stücke Text zusammenfügen, aber es wird nicht versuchen, daraus ein Summe zu bilden.Aşkımız ailelerimizi yeniden bir araya getirebilir.
Unsere Liebe könnte unsere Familien wieder vereinen.Bu karşıt fikirleri bir araya getirebilir ve kendimiz için yeni bir anlayış yaratabiliriz.
Wir können diese gegensätzlichen Ideen zusammenbringen und ein neues Verständnis von uns selbst schaffen.Bu bizi tüm gezegen olarak bir araya getirebilir.
Das könnte uns alle als einen Planeten vereinen.Kendi iradesiyle eşyaları tutmaya çalışır veellerini bedeninin önünde bir araya getirebilir.
Es greift selbstständig nach Dingen undkann seine Hände vor dem Körper zusammenbringen.Bu ışık da bizi bir araya getirebilir.
Kıbrıs için ortak politika iki ülkenin işçi hareketlerini vedevrimci solunu bir araya getirebilir.
Eine gemeinsame Politik für Zypern könnte die ArbeiterInnenbewegung unddie revolutionäre Linke der beiden Länder zueinander bringen.Farklı sanatsal etkileri bir araya getirebilir miyim?
Kann ich verschiedene künstlerische Effekte miteinander kombinieren?Zorlamadan herhangi bir sahip, bir açıklama,silahı tamamen sökebilir ve kolayca bir araya getirebilir.
Jeder Besitzer ohne Schwierigkeiten, eine Beschreibung, wird in der Lage sein,die Waffe komplett zu zerlegen und leicht zusammenzubauen.Faaliyetleri ve ilişkileri nasıl bir araya getirebilir ya da normal hızınızı iki katına çıkarabilirsiniz?
Wie konnten Sie kombinieren Aktivitäten und Beziehungen, oder bewegen Bu miras devrimci vedemokratik güçleri bir araya getirebilir.
Dieses Erbe kann die revolutionären unddemokratischen Kräfte zusammenbringen.Başka bir canavar onları bir araya getirebilir mi?
Kann ein anderes Biest Sie wieder zusammen bringen?Birçok kabloyu sorunsuz bir şekilde bir araya getirebilir. .
