Bir bıçağın Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir bıçağın var mı?''.
Bugün seninle bir bıçağın yok.
Bir bıçağın var.
Bak Danny… Senin bir bıçağın var.
Bir bıçağın var mı?''.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Daha
Bir bıçağın ucu Gibbs!
Cesarenin elinde tuttuğu bir bıçağın üzerine düştü.
Sadece, bir bıçağın güneşte parıldadığını görmüş.
Hapisde dün gece takılıp bir bıçağın üstüne düştüğünü duydum.
Bir bıçağın her nasılsa mühim olduğunu biliyorum.
Çatı penceresinden aşağı, bir bıçağın üzerine düştü; bacağını kesti.
Her bir bıçağın güvenli olduğundan emin olun.
Diğer bir temizleme seçeneği bir bıçağın etrafına mikrofiber bez sarmaktır.
Bir bıçağın ucunda ya da bir silahın namlusunda.
Siktir! Bir bıçağın var, değil mi?
Bir bıçağın parıltısı, Hanımefendi… ve bu yoldan içeri giriyoruz.
Bir bıçağın, insan etini kesip, altındaki kemiği kazımasının nasıl bir his olduğunu bilir misin?
Shola, gerçekten de bir bıçağın kurşunu yenebileceğini mi düşünüyorsun?
Bu tip bir bıçağın üzerine nervürlü bir lastik lastik kondu ve“ dalgıç” haline getirildi.
Elimde bir bıçağın olduğunu gördüm, ve Mary Margaret ile birlikteydim.
Bir bıçağa ihtiyacım vardı.
Yanında bir bıçağı vardı.
Bir bıçak gördün mü?
Efendim. Liderlerinin bir bıçağı var ve onu teslim etmiyor.
Bir bıçak eksik.
Kolumda bir bıçak var!
Bir bıçağı vardı demek.