Bir baraj Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir baraj gibi.
Müthiş bir baraj.
Bu bir baraj.
Bir baraj patlatmaya çalıştık.
Eski ilaç bir baraj gibiydi.
Bir baraj kurun, nehri kesin, ocakları gece gündüz çalıştırın!
Orijinal ilaç bir baraj gibiydi.
Bense bir baraja dayanıklılık testi yapıyorum.
Oronco projesinde. Bir baraj projesi.
Bir baraj kurun, akıntıyı engelleyin, fırınları gece gündüz çalıştırın!
Haritamıza göre yakında bir baraj olmalı.
Sırtına bir baraj kurmak zorunda kalabilirler.
Direniş ve Kaçınma Duygusal Bir Baraj Yaratır.
Nehri üzerinde bir baraj inşa etmek- zor zamanların habercisi.
Ama ona, bu iş için seçtiği arazide bir baraj yapılacağını söyledim.
Yakınında bir baraj vardı. Ama baraj yıkıldı ve vadi su altında kaldı.
Dağların orada bir baraj var. Neresi?
Bu civarda çok hoş bir baraj varmış diye duydum.
Servis etmeden önce patates kızartmalarından bir baraj yapardı.
Evet. Çünkü bu bir baraj, düz bir atlayış olmayacak.
Makinelerle iki kez pirinç mahsulü verecek bir baraj inşa edebiliriz.
Ozerna Nehri üzerinde bir baraj inşaatı sırasında 1967 yılında kurulmuştur.
Mutlak gücün kullanılmasını engelleyen bir baraj fonksiyonunu içeriyor.
Dün büyük bir baraj patladı ve şehre giden son yolu kesti.
Oregondaki bin yıllık ağaçlar yeni bir baraj için kurban edilmişler.
Bir baraj inşa edildikten sonra, elektrik sabit bir oranda üretilebilir.
Madde köprüsü hâlâ aktif,ama güç çekmiyoruz, basıncı bir baraj gibi yaratıyorduk.
Avusturya Fabio Wibmer bir barajın korkuluk onun bisiklet ile hazırlanıyor, 200 uçuruma metre yukarıda.