BIR BARDA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• in einer Bar
• in einer Kneipe
• in einem Pub
• in einem Saloon
• in eine Bar

Bir barda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bir barda.
In einem Pub.

Beauyla bir barda tanıştım.
Ich traf Beau in einer Bar.

Bir barda veya.
In einer Bar oder.

Bu gece benimle bir barda.
In einem Pub, mit mir, heute.

Bir barda dans ettim.
Ich tanzte in einer Bar.

Wenlock denilen bir barda.
In einem Pub namens The Wenlock.

Bir barda çalışıyor.
Sie arbeitet in einer Bar.

Annesi ile bir barda tanıştık.
Seine Mutter traf ich in einer Bar.

Bir barda oturuyordum.
Ich saß in einer Kneipe.

Cannon Caddesinde bir barda.
In einer Kneipe in der Cannon Street.

Bir barda çalışıyorum.
Ich arbeite in einer Bar.

Bir keresinde bir barda oturuyorduk.
Wir waren einmal in einem Saloon.

Bir barda yürüyen iki sarhoş.
Zwei Alkoholiker gehen in eine Bar.

Papa ve Han bir Barda Yürüdüler.
Der Papst und ein Khan gehen in eine Bar.

Bir barda kavgada olmalıydık.
Wir sollten in eine Bar und kämpfen.

South Kende bir barda buluşacağız.
Wir treffen uns in einem Pub in South Ken.

Bir barda. Koyun gibi kokuyor.
Hier stinkt es nach Schafen. In einem Pub.

Sizce nedir gerçekten de… bir barda içmek mi?
Was trinken wir eigentlich, wenn wir in eine Bar gehen?

Ben bir barda çalışıyorum.
Ich arbeite in einer Bar.

Tomun Sığınağı denen bir barda yakalanacağım.
Ich werde in einer Kneipe gefasst, die"Toms Versteck" heißt.

Ben bir barda şarkı söylüyorum.
Ich sing in einem Pub.

Haziran günü, adı Lauriston olan bir barda söyledi.
Er sagte es Ihnen am 18. Juni in einem Pub namens Lauriston.

Ben bir barda çalışıyorum.
Ich arbeite in einer Kneipe.

Kevin ile birkaç gün önce bir barda tanıştım.
Ich habe ihn vor ein paar Tagen in einer Kneipe kennengelernt.

Onu bir barda tavlamışsın.
Du hast ihn in einer Bar aufgegabelt.

Fotoğrafçıdan önce de Kreuzbergde bir barda tanıştım.
Ali habe ich in Kreuzberg in einer Kneipe kennengelernt.

Seninle bir barda buluşmayı istiyor.
Sie will dich in einer Bar treffen.

Grace dedi ki sütçülerinin yeğeninin Asburyde bir barda çalan bir grubu varmış.
Grace sagte, dass der Neffe ihres Milchmanns eine Band hat, die in einer Kneipe in Asbury spielt.

Bir barda olduğumuzu hayal edelim.
Stell dir vor wir sind in einer Kneipe.

Gillian şu Davele bir barda tanıştığını söyledi. Dave.
Dave. Gillian sagte, Sie trafen Dave in einer Bar.