Bir barda Turkce kullanımına örnekler ve bunların Yunan çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
Bir barda.
Dışarıda bir barda.
Bir barda.
Valedeki bir barda.
Bir barda çalışıyorum.
Combinations with other parts of speech
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Daha
Şehirde bir barda.
Bir barda tanistik.
Cannon Caddesinde bir barda.
Bir barda, şaşırtıcı değil.
Şehirde bir barda çalışıyor.
Bir barda biraları topluyordun!
Demin Tae Sanla bir barda değil miydim ben…?
Bir barda uyuduğunu unuttun mu?
Daha geçen yıl, bir barda saldırı ve kavgaya karıştın.
Bir barda karşılaştık bana beni eve.
Kaybolmadan üç gün önce Sohoda bir barda F.W. ile buluşmuş.
Bir barda tanışıyorlar Marnie ile.
Eğer beni tanımasaydı ve bir barda yan tarafımda otursaydı bana gülümser miydi?
Bir barda kederine dalmış halde bıraktım onu.
Ve Darf bir gece Kuzey Kaliforniyada bir barda ortaya çıktı.
Bir barda kahve sipariş ettiğinde bunu alırsın.
Kişilik bir genç kız topluluğu bir barda sex partisi yapmaya karar verdi.
Bir barda içki tutarken fotoğraf edildin.
Diyelim ki, bir barda arkadaşlarınla oturuyorsun.
Burada bir barda çalışıyormuş. KirbyMoorsidedaki Red Lionda.
Otele bitişik bir barda kahve, çay servis edilmektedir.
Onu bir barda gördüm ve kendimi onunla yüzleşmek zorunda hissettim.
Polis dolu bir barda striptiz yapma fikri pek hoşuna gitmemişti herhalde.
Kapalı bir barda çay, hafif içecekler, şaraplar çeşitleri sunulur.
Erkek dolu bir barda kıçımı dinlendirebileceğim bir yer olacağını pek düşünemiyorum.