Bir dinamik Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu da öyle bir dinamik.
Bir dinamik ortaya çıkıyor.
Eine Dynamik entsteht.İçeride bir dinamik var.
Da ist eine Dynamik drin.Dünya siyasetinde gittikçe yıkıcı bir dinamik.
Destruktiver Dynamik der Weltpolitik".Gerçi pek bir dinamik yok.
Allerdings ohne große Dynamik.Combinations with other parts of speech
Isimlerle kullanım
Gerçekten güçlü bir dinamik.
Wirklich mächtige Dynamik.Farklı bir dinamik ama eğlenceli.
Die Dynamik ist anders, aber toll.Almanya için yeni bir Dinamik.
Eine Dynamik für Deutschland.Bir dinamik ve çılgın oyun arıyorsanız- işte bu kadar!
Wenn Sie für eine dynamische und verrücktes Spiel suchen- das ist es!Almanya için yeni bir Dinamik.
Neue Dynamik für Deutschland.İnsanlar zaten bir dinamik oluşturduklarında, varlığınız bunu bozar.
Wenn Menschen eine Dynamik bereits etabliert haben, wird Ihre Existenz das stören.Bizim için eğlenceli bir dinamik.
Witzige Dynamik zwischen uns.Bir dinamik yaratıldı, oteller, restoranlar, barlar, gece kulüpleri, görünümlerini DETROIT merkezinde yaparlar.
Kentte çok büyük bir dinamik bulunuyor.
In der Stadt ist viel Dynamik.Bu İsviçrenin bile bundan kaçamayacağı bir dinamik.
Die Schweiz kann sich dieser Dynamik nicht entziehen.Aralarında nasıl bir dinamik olduğu.
Welche Dynamik zwischen euch wirkt.Doğuya karşı direnmenin kendi içinde, Almanyadaki geçmişi uyandıran bir dinamik vardır.
Der Widerstand gegen den Osten hat in sich selbst eine Dynamik, welche das in Deutschland Vergangene erweckt.Bu içeride daha fazla bir dinamik oluşturacak.
Dann ist einfach mehr Dynamik drin.Bu farklı karakter özellikleri, dövüşerek pagodanın yukarı katlarına çıkan suç ortaklarının arasında farklı bir dinamik oluşmasını sağlayacaktı.
Durch diese Charaktereigenschaften würde beim Kampf auf den einzelnen Stockwerken der Pagode eine andere Art von Dynamik zwischen den Komplizen entstehen.Bu motor farklı bir dinamik değil.
Diese Engine unterscheidet sich nicht von der Dynamik.Konuşacağımız son dinamik-- ve bitiş için iyi bir tane-- Toplumsal Bulgu konsepti, birşeye ulaşabilmek için herkesin birlikte çalışması gereken bir dinamik.
Das Letzte worüber ich sprechen möchte-- und es ist ein großartiges für das Ende-- ist das Konzept von gemeinschaftlicher Entdeckung, eine Dynamik, bei welcher alle zusammen arbeiten müssen, um etwas zu erreichen.Bu çelişkinin devrimin lehine dönen bir dinamik yanı vardır.
Dieser Widerspruch hat eine Dynamik, die sich zu Gunsten der Revolution dreht.Tahmin edebileceğiniz gibi, bu tür bir dinamik romantik bir ilişkiye kolayca zarar verebilir.
Wie man sich vorstellen kann, kann diese Art der Dynamik leicht eine romantische Beziehung beschädigen.Bu, gösterinin orijinal koşusuna benzer bir dinamik yaptı.
Dies machte die Dynamik ähnlich dem Originallauf der Show.Veya kazanmaya fazla hırslanırsa bu takımı mahveder.Takımlarda bir dinamik vardır, eğer biri aşırı açgözlü olur.
Oder zu sehr aufs Gewinnen fokussiert ist, reißt das Team auseinander.In jedem Team gibt es eine Dynamik, wenn jemand zu gierig wird.Amacımız, 24 saatlik kadın sporunun 10 yılını kutlamak değil, bir dinamik yaratmaktır.
Unser Ziel ist nicht, die 10 Jahre 24 Stunden Frauensport zu feiern, sondern eine Dynamik zu stimulieren.Smdmf. dll çeşitli adware programları tarafından kullanılan bir dinamik bağlantı kitaplığı dosyasıdır.
Smdmf. dll ist eine Dynamic Link Library-Datei von verschiedenen Adware-Programmen verwendet.Sürekli birbirleriyle çelişerek, dünyada bir dinamik yaratırlar.
Durch ständigen Konflikt miteinander erzeugen sie eine Dynamik in der Welt.Proje yürütmekBasit vepratik araçlarla proje etrafında bir dinamik yaratınGenel bilgi.
Tum bunlar, yapici veyuceltici nitelikte bir sosyal dinamik olusturur.
All dies macht eine konstruktive undaufsteigende soziale Dynamik aus.
