BIR GÜN ONUNLA ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• sie eines Tages
• sie irgendwann

Bir gün onunla Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Bir gün onunla karşılaştım.
Ich habe ihn einmal getroffen.

Duam şu ki, umarım bir gün onunla tanışırsınız.
Ich hoffe bei Gott, dass ihr sie mal kennenlernt.

Bir gün onunla buluşacaksın.
Du wirst sie eines Tages kennenlernen.

Ve tek hayali bir gün onunla tanışabilmek.
Doch sie träumt davon, ihn eines Tages kennenlernen zu dürfen.

Bir gün onunla evlenmenin hayalini kuruyor.
Er träumt davon, sie eines Tages zu heiraten.

Eğer buradan sağ çıkabilirsek, bir gün onunla evlenebileceğim.
Wenn wir das überleben, werde ich sie irgendwann heiraten.

Umarım bir gün onunla karşılaşırım.''.
Ich hoffe ihn irgendwann zu treffen.".

Ve… Cüretkâr konuşacağım ama umarım bir gün onunla tanışabilirsin.
Und auch, wenn das jetzt voreilig ist, hoffe ich, du lernst sie irgendwann kennen.

Umarım bir gün onunla olursun.
Ich hoffe, du bekommst sie eines Tages.

Vu bu kadar inandığın şu Tanrı… Umarım bir gün onunla tanışırım.
Und dieser Gott, an den Sie so sehr glauben… ich würde ihn eines Tages gerne treffen.

Umarım bir gün onunla tanışırım.
Ich hoffe, ich darf sie irgendwann kennen lernen.

Bir gün onunla evlenmenin hayalini kuruyor.
Sie träumt davon Ihn eines Tages zu heiraten.

Onu çok seviyorum ve bir gün onunla tanışmak istiyorum.
Ich mag diese Frau sehr und wünsche mir, eines Tages sie kennenzulernen.

Bir gün onunla tekrar karşılaşırsam eğer soracağım.
Wenn ich ihn demnächst mal wieder sehe, werde ich ihn danach fragen.

Umarım bir gün onunla tanışırsın.
Ich hoffe, dass Sie ihn eines Tages kennenlernen.

Belki bir gün onunla yüz yüze karşılaşabilirsin.
Vielleicht treffen Sie ihn eines Tages ja mal persönlich.

Umarım bir gün onunla olursun.
Ich hoffe wirklich, dass du sie eines Tages bekommst.

Belki bir gün onunla tanışırsın ve dedikoduları dinleyeceğine kendin karar verirsin.
Vielleicht treffen Sie sie eines Tages, und machen sich selbst ein Bild, statt auf Gerüchte zu hören.

Umarım bir gün onunla tanışırsınız.
Ich hoffe, du wirst sie eines Tages kennenlernen.

Bu yüzden… Bir gün onunla çok yüksek sesle konuşmayı denedim. 6 yaşındaki beynim bunun yardımcı olabileceğini düşünüyordu.
Also versuchte ich eines Tages, sie sehr laut anzusprechen, weil ich kleines Mädchen dachte, das würde vielleicht helfen.

Umarım bir gün onunla tekrar karşılaşırım.
Ich hoffe, ich treffe ihn irgendwann einmal.

Ta ki bir gün onunla yüzleşene kadar.
Bis er eines Tages damit konfrontiert wird….

Ta ki bir gün onunla komşu olana kadar.
Bis er eines Tages Nachbarn bekommt.

Ben de bir gün onunla konuşmaya karar verdim.
Eines Tages also entschied ich, mit ihr zu reden.

Lütfen Tanrım, bir gün o da sert olsun.
Bitte Gott, lass sie eines Tages zu einer Hardcore-Anhängerin werden.

Bir gün onları görmek ister misin?
Möchtest du sie eines Tages mal sehen?

Se-junun bir gün onu buraya getireceğinden eminim.
Ich bin sicher, Se-ju bringt sie irgendwann mal mit.

Umarım bir gün onu geri alırsın.
Ich hoffe, dass du sie eines Tages wieder zurückbekommst.

Birisinin bir gün onu bulabileceğini biliyor olmalı.
Dass sie irgendwann jemand findet.

Bir gün onu tekrar göreceğimden eminim.
Ich bin sicher, dass ich sie eines Tages wiedersehen werde.