Bir gerekçe Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu bir gerekçe.
Bence yeterli bir gerekçe.
Bu bir gerekçe değil.
Daha sonrası için bir gerekçe.
Bir gerekçe yazdım.
Combinations with other parts of speech
Aklımda bir gerekçe var.
Konuşma için şeffaf bir gerekçe.
Bu bir gerekçe sayılır değil mi?
Bugün buna bir gerekçe yok.
Başka bir şüpheli,başka bir gerekçe.
Kaşif: Bu bir gerekçe değildi.
Bana göre inandırıcı bir gerekçe değil.
Burada bir gerekçe arıyorum.
Delilik bu. Bu bir gerekçe.
Bu size bir gerekçe verir, Bayan Roosevelt.
Elbette bazen bu da bir gerekçe olabilir.
Ben de bir gerekçe bulunca hep mutlu oluyorum.
Bugün buna bir gerekçe yok.
İntikam çok, çok, çok tehlikeli bir gerekçe.
Bu tarafsız bir gerekçe değil!
Peki bu bir insanı öldürmek için bir gerekçe mi?
Uyduruk bir gerekçe arıyordum.
Banka kararı için herhangi bir gerekçe göstermedi.
Ekonomik bir gerekçe olarak kabul edilir.
Danikene göre belirli bir gerekçe yoktur.
Ekonomik bir gerekçe olarak kabul edilir.
Bebeğin onda olmadığına inanmak için bir gerekçe yok, değil mi?
Lütfen bana bir gerekçe ver.- Arkama geç!
Onlara inançları ya da bizim inançlarımız için bir gerekçe veririz.
Kültür, hikaye için bir gerekçe, bir gerekçe istiyor.