DIBINDE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim
Zarf
Sıfat
Fiil
am Fuße
am Boden
Grund
sebep
neden
gerek
temel
bahane
lüzum
yüzden
dibinde
liegt
var
yatıyor
ise
bulunuyor
üzerinde
yatarken
yatmak
yatan
uzanmak
içinde
tief
derin
içten
derinlemesine
düşük
daha
derinliklerinde
derine
alçaktan
aşağıda
dibe
am Fuß
Grunde
sebep
neden
gerek
temel
bahane
lüzum
yüzden
dibinde

Dibinde Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Mavi sandığın dibinde.
Unten in der blauen Kiste.
Senin dibinde duruyordum!
Ich stand direkt neben dir!
Saat 1 yönünde kulenin dibinde.
Uhr, unten am Turm.
Tepenin dibinde adamlar var.
Am Fuße des Hügels sind Männer.
Ama o Reiden Gölünün dibinde.
Das liegt im Reiden Lake.
Combinations with other parts of speech
Beşinci kutunun dibinde dedi Tom.
Unten im fünften Koffer, hat Tom gesagt.
Harika. Arabamız gölün dibinde.
Das Auto liegt im See. Toll!
Yaratık da dibinde nöbet tutuyor.
Und diese Kreatur bewacht die Unterseite.
Ormanda saklı veya gölün dibinde.
Oder auf dem Grund des Sees?
Boo-Hoo Deliğinin dibinde. Citronella mı?
Citronella? Der Grund des Boo-Hoo-Lochs?
Yaşarlar Oh Size söyledim denizin dibinde.
Und die leben unten.
Dibinde karını alıyor. Raoul burnunun.
Raoul hatte Ihre Frau direkt unter Ihrer Nase.
Şahane. Arabamız bir gölün dibinde.
Das Auto liegt im See. Toll!
Gölün dibinde saklanmış bir Roma şehri.
Eine römische Stadt, verborgen am Boden des Sees.
Başlığı: Dağın dibinde girişi.
Titel: Der Eingang am Fuße des Berges.
Ama bardağın dibinde Tanrı sizi beklemektedir!”.
Aber auf dem Grund des Bechers wartet Gott!'.
En iyi arkadaşı Bir bardağın dibinde yüzen.
Dessen bester Freund Am Boden eines Glases treibt.
Derin denizin… dibinde boş bir kap.
Am Boden eines unergründlichen Meeres. Ein leeres Gefäß.
Çöplerin geri kalanıyla birlikte nehrin dibinde.
Auf dem Grund des Flusses, beim restlichen Müll.
Okçular, kulelerin dibinde emir bekleyin!
Bogenschützen, erwartet Befehle am Fuße der Türme!
Havuzun dibinde oturuyordum ve bir şey fark ettim.
Ich saß am Boden des Pools und bemerkte etwas.
Seniz ve orman manzaralı, ulaşım ayağının dibinde.
Sind Meer und Blick auf den Wald, an der Unterseite des Transport Fuß.
Samara kuyunun dibinde yedi gün hayatta kalmış.
Doch Samara überlebte sieben Tage am Boden des Brunnens.
Dibinde aynalar ve ışıklar var. Ve de resimler.
Da sind Spiegel drin und unten ist die Lichtquelle, und dann sind da die Bilder.
Madende, yerin 100 metre dibinde çalışan bir Joe Fitch vardı.
Hörte von'nem Joe Fitch, er arbeitete in einer Mine, 100 m tief.
İrlandada olmasını tercih ederdim, ama burada ya da Atlantikin dibinde.
Ist egal. aber ob hier oder tief im Atlantik, Wär mir lieber in Irland.
Reaktörün dibinde erimiş yakıt çubukları ve moloz vardı.
Es gab geschmolzene Brennstäbe und Trümmer am Boden des Reaktors.
Stüdyoda güzel yürüyüşler için Revermont dibinde sakin bir konumda yer almaktadır.
Das Studio befindet sich in ruhiger Lage am Fuße des revermont für schöne Wanderungen gelegen.
Medeniyetimizin dibinde bir hikaye, bir mitoloji yatıyor.
Am Grund unserer Zivilisation liegt eine Geschichte, ein Mythos.
Tüm haritalar kapalı-'' gömlek'' Size döndü ve sadece her sütunun dibinde açıldı.
Alle Karten sind geschlossen- eingeschaltet, um Sie"shirts" und nur in der Unterseite jeder Spalte geöffnet.
Sonuçlar: 275, Zaman: 0.0492

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca