Bir kargaşa Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Tam bir kargaşa.
Dışarıda bayağı bir kargaşa var.
Tam bir kargaşa bu!
Kurbağa, 1 domuz:destansı bir kargaşa!
Basit bir kargaşa.
Bir kargaşa duydum.
Orası bir kargaşa.
Bir kargaşa ayarlamam lazım.
Sokakta bir kargaşa ve.
Bir kargaşa ayarlamam lazım, Alfie.
Her şey bir kargaşa içindedir.
Anlaşıldığı kadarıyla orada bir kargaşa sürüyor.
Peki politik bir kargaşa var mı?
Onları kiralayabilirsiniz. Orası bir kargaşa.
O adetâ bir kargaşa fırtınası.
Çarpışır ve büyük bir kargaşa başlar.
Tam bir kargaşa. Emin değiliz.
Hatırlıyorum. Büyük bir kargaşa yaşanıyor.
Büyük bir kargaşa yaşanıyor. Hatırlıyorum.
Armstrong Evlerinde potansiyel bir kargaşa olayı var.
Orası bir kargaşa. Onları kiralayabilirsiniz.
Monsenyör, ortak odada bir kargaşa yaşandı.
Böylesi bir kargaşa döneminden sonra doğal düzenin yeniden sağlanması iyidir.
Aslında şu anda yaşamınızda bir kargaşa yok.
Aniden, meydanda bir kargaşa ortaya çıktı.
Kahrolası adli tıp ekibi de yok, tam bir kargaşa.
Lincolnın da revirdeki bir kargaşa yüzünden burada.
Mayısında göreve başladığımda,Çin korkunç bir kargaşa içindeydi.
Lincolnın da revirdeki bir kargaşa yüzünden burada.
Herhangi bir kargaşa, kraliyet kanunları, olumsuz kamuoyundan daha güçlüdür.