Bir kuzen Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir kuzen.
Başka bir kuzen?
Bir kuzenim vardı.
Başka bir kuzen mi?
Bir kuzen, değil mi?
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Fiillerle kullanım
Isimlerle kullanım
Ne kadar hoş bir kuzen!
Bir kuzen daha, öyle mi?
Bostonlu bir kuzenin mi var?
Bir kuzenim ve iki amcam içeride.
Elizabeth adında bir kuzeni vardı.
Bir kuzenim Vietnamdan bu şekilde kurtulmuştu.
Senden başka bir kuzen falan yok artık.
Geçmişten otistik bir kuzen.
Böyle bir kuzen istiyoruz.
Sakallı bir komşu? Yakın bir kuzen?
En fazla uzak bir kuzen türü.
Ya da kurutulmuş sosislerin geldiği köyden bir kuzen.
Aberama Goldun bir kuzeni Meridenden atla geldi.
Facebooktan Donanmada olan ikinci bir kuzen buldum.
Ischiada bir kuzenim var, adı Nella. -Hayır.
Çünkü benim kadar büyük ve uzun bir kuzenim var ve o zor zamanlar.
Sadece hiç kimsenin adını anmadığı ikinci kuşaktan bir kuzen.
Benim de Pensilvanyada bir kuzenim var. Süper.
Çarın bir kuzeni olarak Prens Michael ve Rus Büyükelçisi.
ClevelandIı Clemmie'' ile'' Jimmy adlı bir kuzen'' olacaktı.
Dinle, Ischiada bir kuzenim var, adı Nella.
Bir kuzen olarak karşıla ve başka bir şey yapma. Kesinlikle.
Eğer bir arkadaşın varsa,güzellik seven bir kuzen, bu seçim onun için yapılır.
Başka bir kuzen mi? Seni bir kez daha rahatsız edebilir miyim?
Ama Thomas Howardın evindeki ikinci gününde Bob asla gitmeyebileceğini hatta ona iyi huylu bir kuzen, Zeeye de kibar bir yardımcı olarak eve alınabileceğini düşündü.