Bir nimet Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu bir nimet.
Bazıları için X-Gen bir nimet.
Bu bir nimet.
Böyle söylemek istemezdim ama şu an bir nimet bu.
O bir nimet oldu.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Varlığın bir nimet Lübnan.
Bunu bir nimet olarak kabul et.
Bu parasız bir koca için bir nimet.
Yani, bunu bir nimet olarak gör.
Bir nimet ve bir lanet.
Kör olmak bir nimet olabilir.
Dünyanın aç ve yoksulları için bir nimet.
Bu bir nimet ve lanettir.
Annem öğrenmenin bir nimet olduğunu söyler.
Bu bir nimet ve lütuftur.
Libra, Kripto Topluluğu İçin Bir Nimet Olabilir.
Ama onu bir nimet olarak görmeliyiz.
Makine hemen her bölgede bir nimet olabilir.
Her günü bir nimet olarak kabul ediyorum.
Internet her zaman Esperanto için bir nimet olmuştur.
Bu çağ bir nimet ve fırsattır!
Yalınayak yürümek- sadece ayaklar için değil, bir nimet.
Buzdolabı: bir nimet bitkin zaman!
Propolisin kullanışlı özellikleri- insan vücudu için bir nimet.
Evet, tüm şehir için bir nimet olması gerekiyordu.
Güvenle gelişip, atlet tarafından belirlenen hedeflere ulaşmak için bir nimet.
Bu grubun desteğinin benim için bir nimet olduğunu söylemek isterim.
Ten sonrasını düşünmeyi unutmayanlar için Anderschin bu kitabı bir nimet gibidir.''.
Veya yaşam bir nimet değil boktan bir şey, sonra ölüyorsun.
Babam bizi terk ettiğinde, cidden, bunu bir nimet olarak görmüştüm.