Bir varoluş Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bir varoluş bulmak zorunda kalırdık.
İsrail için bir varoluş meselesidir.
Sadece Mekan VeZaman İçindeki Varoluş Gerçek Bir Varoluştur.
Yeni bir varoluş boyutu demeyi yeğliyorum.
Bürokratik bir karabasan! Bu bir varoluş krizi!
DNAnın tek bir varoluş amacı vardır: daha fazla DNA üretmek.
Sadece bir yaz tatili ya da ufak bir varoluşsal kriz.
Uzun bir varoluş tarihi için bu anıt pratik olarak el değmemiş kaldı.
Diğer bütün krizler gibi, bir varoluşsal kriz de acı çekmenize neden olur.
Ortaya çıkarma becerisi ve toplumun en kötü yönü de bir varoluşsal tehdittir.
Böylece sessiz ama kuvvetli bir varoluş duygusunun farkındalığını yakalayın.
Açıktır mutlu bir çocuk daha dolgun ve dolgun bir varoluşa sahip olacak.
Öyle acı veren bir varoluş ki yaşanılan hiç bir şey sana ait değil.
Grand Canyon Bu zaman atlamalı video sizin bir varoluşsal krizi tetikleyecek.
Anlamı ya daamacı olmayan bir varoluşu haklı göstermeye çalışan… güçsüz insan aklının geçici soyutlamaları. Algının kaprisleri.
Kardeşler çok daha özgür, belki dedaha verimli bir varoluştan zevk alıyor gibiydi.
Dünyanın biçiminin güvenilir bir varoluşu yoktur ve mantık testine de dayanamaz.
Cesaret ve yetenek gerektirir, ancak daha özgür vedaha özgün bir varoluşa izin verir.
Bu böcekler sadece daha huzurlu bir varoluş yeri bulmaya çalışacak ve bundan faydalanabileceğiz.
Pestalozzi, 1791de Nicolovius kendisini ziyaret ettiğinde derin bir varoluşsal kriz içerisindeydi.
Bu hayalî ilişkinin kendinin maddî bir varoluşa sahip ol duğunu önereceğiz.
Geldiğimiz yerde, eskiden bizim gibi görünen bazı insanlar fiziksel ve zihinsel olarak öylesine evrimleştiler ki fiziksel vücutlarını terketmenin bir yolunu buldular vedaha yüksek bir varoluş seviyesinde enerji olarak yaşamaya başladılar.
Solitractı ayrı, ulaşılamaz bir varoluşa sürgün etmeyi başardı.
Bedenleriniz ölebilir, ancak ruhlarınız başka bir varoluş boyutunda yaşayacaklar.
Otoritenin kendisini sorguluyor, özgür ve anlamlı bir varoluş hakkı talep ediyorlardı.
Bizler ortak yaratıcılarız ve kendimiz için güzel,manevi bir varoluş yaratma seçeneğine sahibiz.
Böyle bir özgürlüğü tattıktan sonra, 9 ile5 arasında bir varoluşa geri dönmek zor olacak.
Zayıf insan aklının anlamı veamacı olmayan bir varoluşu çaresizce haklı gösterme çabası!
Zayıf insan aklının… anlamı veamacı olmayan bir varoluşu… çaresizce haklı gösterme çabası!
Bu sözcüklerden her biri bir başkasının varoluş şifresinde başka bir anlam kazanıyor.