BIR YÖNTEMLE ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

• mit einer Methode
• Art

Bir yöntemle Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

Ve basit bir yöntemle.
Und simple Art.

Bir yöntemle başlangıç yapın.
Mit einer Methode beginnen.

Ve neden böyle saçma bir yöntemle?
Und warum diese plumpe Methode?

Eğer herhangi bir yöntemle memnun değilseniz.
Falls Sie mit einer Methode unzufrieden sind.

Her yırtıcı, avını kendine özgü bir yöntemle izliyordu.
Jedes Raubtier hat seine eigene Art, seine Beute zu verfolgen.

Basit Bir Yöntemle Para Kazanmak İster misiniz?
Du möchtest auf einfache Weise Geld verdienen?

Bu ürün, D-Bal benzer bir yöntemle çalışır.
Dieses Produkt arbeitet in einer Weise ähnlich wie D-Bal.

Radikal bir yöntemle, bu işlem genellikle komplikasyonların kaydedilmesinden sonra değildir.
Diese Operation ist keine radikale Methode, Komplikationen werden oft danach bemerkt.

O sayılar onun bulduğu bir yöntemle şifrelenmişti.
Diese Methode der Textverschlüsselung stammt von ihr.

Başbakan Ahmet Davutoğlu acı verici ve küçük düşürücü bir yöntemle bunu hissetti.
Das hat Regierungschef Ahmet Davutoğlu jetzt auf schmerzhafte und demütigende Art zu spüren bekommen.

Burada işleri kendimize özgü bir yöntemle hallederiz, özel ajan Budiansky.
Wir haben unseren eigenen Ansatz, Special Agent Budiansky.

Yakın çevremizdeki yıldızların uzaklıkları‘ Paralaks adı verilen bir yöntemle bulunabiliyor.
Die Entfernung zu den nächsten Sternen wird mit einer Methode namens Parallax gemessen.

Bunları eski ve güvensiz bir yöntemle göndermeyi bırakın.
Versenden Sie sie nicht länger mit dieser antiquierten und unsicheren Methode.

Bu gibi bir yöntemle hücreleri arasındaki atıkları temizleyen başka hiçbir organ yok.
Interessanterweise verwendet kein anderes Organ diesen Ansatz zur Beseitigung des Abfalls aus den Zellzwischenräumen.

Bu ürün, D-Bal benzer bir yöntemle çalışır.
Dieses Produkt arbeitet in einem Verfahren ähnlich wie D-Bal.

SQL Server 2005 herhangi bir yöntemle inşa eğer ben şimdi merak ediyorum?
Ich frage mich jetzt, wenn SQL Server 2005 hat jeder in Verfahren gebaut?

Koi genç yaşta doğmaz, bunun yerine yumurtlama denilen bir yöntemle yumurta bırakır.
Koi gebären kein junges Leben, sondern legen Eier in einer Methode ab, die als Laichen bezeichnet wird.

Bu sandalyeler bebeğinizin bir yöntemle seyahat etmesini sağlar ve korunur.
Diese Stühle ermöglichen Ihrem Baby, in einer Methode zu reisen und sind geschützt.

Emir Celaleddin Karatay, Büyük Hanla onun hiç tahmin etmeyeceği bir yöntemle mücadele edecektir.
Kommandant Celaleddin Karatay wird den Großen Khan auf eine Weise bekämpfen, die er nie erwartet hätte.

Bir diğeriyle yapılamayacak bir yöntemle yapılabilecek bir şey var mı?
Gibt es etwas, das mit einer Methode möglich ist, mit der anderen Methode nicht?

Osteochondrosis hastası olan hastanın durumunu iyileştirmek, herhangi bir yöntemle çok zordur.
Den Zustand des Patienten zu verbessern, der an Osteochondrose erkrankt, ist mit einer Methode sehr schwierig.

Bir diğeriyle yapılamayacak bir yöntemle yapılabilecek bir şey var mı?
Gibt es etwas, das mit einer Methode gemacht werden kann, die mit der anderen nicht möglich ist?

Önceden yazılı izniniz olmadan telefonla ya da başka herhangi bir yöntemle size asla ulaşamayacağız.
Wir werden Sie nie über Telefon oder jede andere Methode ohne Ihre vorherige schriftliche Zustimmung.

Şimdi ben evli ve uzun süredir kullanmıyorum bir yöntemle ve ağırlık fonksiyonları normal kalır.
Jetzt benutze ich in der Ehe und schon seit langem die Methodik nicht, und das Gewicht bleibt in der Norm.

Bu durum burun deliklerinde ve kulaklarında hızlı ve kolay bir yöntemle kurtulmasına izin verir.
Das Ding erlaubt es, in den Nasenlöchern und Ohren bei einer schnellen, einfachen und sicheren Methode loszuwerden.

Yolları, havaya yükselen toz miktarını azaltan bir yöntemle püskürtmeye söz veren bir uzman tuttular.
Sie stellten einen Spezialisten ein, der versprach, die Straßen mit einem Mittel zu besprühen, das die Staubmenge verringert, die in die Luft steigt.

Çılgınlıklarının bir yöntemi var.
Ihr Wahn hat Methode.

Bu kitaptan bir yöntem sadece.
Ist eine Methode aus diesem Buch.

Okulu kırmak genç bir bayanın sorunlarını çözmesi için bir yöntem değildir.
Schule schwänzen ist keine Art für eine Dame, Probleme zu lösen.

Tartışmalı bir yöntem ama arkasındayım.
Umstrittene Methode, aber ich schwör drauf.