Bir yargı Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Bu bir yargı değil.
Hadi. Bu bir yargı.
Bir yargıca, bugünkü gibi mi?
Ne kötü bir yargıda bulunuyorlar.
Bütün bu düşünceler ortaya tek bir yargı çıkarıyor.
Combinations with other parts of speech
Sıfatlarla kullanım
Isimlerle kullanım
Bazen bir yargıyı haber.
Ama Mısırda da bir yargı var.
Kimsenin bir yargıya vardığı yok.
Ya da belki bazıları; burada bir yargı yok.
Hiç bir yargı yok.
Onların arasında en bilge olduğu doğru bir yargıdır.
Patty bir yargıca rüşvet verebilir.
Ama bu, ahlaki bir yargı değil.
Bir yargının doğru olduğuna nasıl karar veririz?
Zafer zordu ve ayrı bir yargı kararı verildi.
Bizim taleplerimiz; 1- Adil ve tarafsız bir yargı.
Böyle bir yargıya kimse saygılı olmaz!
Özgür bir basın veözgür ve bağımsız bir yargımız var.
Türkiyede bir yargı darbesi yapılmak istendi''.
Bu eylem iyidir'' dediğimiz zaman,bu Kavramın bir Yargısıdır.
Ben de senin bir yargıca rüşvet vermek üzere olduğunu biliyorum.
İyi veya kötü ortada işleyen bir yargı vardı, artık yok.
Bu çocuğun bir yargıca değil, bir analistin bakımına ihtiyacı var.
Vücuduna kavuşmuş olacak ve daha sonra 2. bir yargı ortaya çıkar.
Bir yargıca tehdit ve saldırı suçundan yargılanabilirdin. .
Bu tarzda yazar genellikle( n açık)ahlaki bir yargıda bulunmaz.
Eminim bir yargıca rüşvet vermenin federal bir suç olduğunu biliyorsunuz.
Yalnız ve hamile, veburadaki bütün stajyerler bir yargıca bağlı.
Bu bir yargıdır ve Başarılı İddialı İletişimde yargılara yer yoktur.
Süslü grafiklerin içeriğin ciddiyetini azalttığına dair bir yargı var.