BIRADERIN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri S

Isim
Bruder
kardeş
ağabey
abi
peder
erkek kardeş
kanka

Biraderin Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Biraderin mi var?
Du hast einen Bruder?
Benim biraderin ismi.
So heißt mein Bruder.
Biraderin orospundan önce gelir.
Bruder vor Luder.
Ben senin biraderin degilim.
Ich bin nicht dein Bruder.
Biraderin ne zaman gidiyor?
Wann ist Ihr Bruder ausgereist?
İnsanlar da tercüme ediyor
Ben senin biraderin değilim.
Ich bin nicht dein Bruder.
Biraderin silahı varmış, ben almayayım.
Der Homeboy hat eine Waffe. Ich bleibe hier.
Tıpkı senin biraderin John gibi.
Wie sein Bruder Johannes.
Russell biraderin konuşmalarını dinlemiş,“ Yaradılışın Fotodramı” nı görmüş ve vaftiz edilmiş.
Sie hörte Bruder Russells Vorträgen zu, sah sich das„Photo-Drama der Schöpfung“ an- und ließ sich taufen.
Hem ben senin biraderin değilim.
Und ich bin nicht dein Bruder.
Ama biraderin bir işi var.
Aber der Junge hat einen Job.
Söylemesi ayıp, benim biraderin bir teknesi var.
Wat'n Glück, dass mein Schwager ein Motorboot hat.
Önceleri Russell biraderin amacı belli başlı dinlerden hangisinin hakikati öğrettiğini tespit etmekti.
Ursprünglich wollte Bruder Russell herausfinden, welche der bestehenden Religionen die Wahrheit lehrte.
Hiçbir hatun biraderin önüne geçmez.
Luder kommen nie vor Bruder.
Senin biraderin var mı?
Hast du Brüder?
Rutherford biraderin gür sesi salonda yankılanıyordu.
Bruder Rutherfords markante Stimme hallt durch den Saal.
Kapılarda Rutherford biraderin sesini duymak beni çok yüreklendiriyordu, sanki yanımdaymış gibiydi.
Bruder Rutherfords Stimme an der Türschwelle zu hören gab mir so richtig Auftrieb.
Büro, Ocak 2014te 71 biraderin bu yeni düzenleme kapsamında görevlerine başladıklarını bildirdi.
Im Januar 2014 berichtete das Zweigbüro, dass 71 Brüder im Rahmen dieser Neuregelung ihren Dienst bereits begonnen hatten.
Teşekkürler, biraderim. ya da kızkardeşin.
Oder Schwester. Danke, Bruder.
Tanrı, biraderlerimizin dualarını dışarıda olsalar da duyar eminim.
Auch wenn sie draußen gesprochen werden. Sicherlich kann Gott die Gebete unserer Brüder hören.
Küçük biraderim.- Sevgili kardeşlerim.
Kleiner Bruder.- Geliebte Geschwister.
Birader Dusk.- İyi akşamlar Demerzel.
Bruder Dämmerung.- Guten Abend, Demerzel.
Tanrı, biraderlerimizin dualarını dışarıda olsalar da duyar eminim.
Sicherlich kann Gott die Gebete unserer Brüder hören, auch wenn sie draußen gesprochen werden.
Giderdik ama biraderimin eli bir süredir tokmağı indirmediği için kaşınıyor.
Den Hebel zu drücken. Ja, aber mein Bruder hat sich schon so lange drauf gefreut.
Biraderler ve bacılar. Ölüm.
Tod! Brüder und Schwestern.
Hatunlardan önce biraderler, pislik herif.
Bruder vor Luder, ihr Wichser.
Onurlu biraderlerim ve sevgili bacılarım. Ama biz kurban da değiliz.
Aber wir sind auch keine Opfer, ehrenwerte Brüder und geliebte Schwestern.
Biraderim ve ben Letnádaki sebepsiz yere oraya dikilmiş ıssız kaideyi kullanmaya karar verdik.
Der dort heute völlig sinnlos herumsteht. Mein Bruder und ich nutzen den leeren Bausockel in Letná.
Yine de kimi biraderler sakal bırakmamaya karar verebilir 1. Kor.
Trotzdem entscheiden sich einige Brüder vielleicht gegen einen Bart 1. Kor.
Benim birader, Zeke.
Mein Bruder Zeke.
Sonuçlar: 30, Zaman: 0.0229
S

Biraderin eşanlamlıları

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca