Birinci dereceden Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Birinci dereceden.
Mahkûmiyet Tarihi 6 Haziran 61, birinci dereceden cinayet.
Juni 1961 wegen vorsätzlichem Mord.Birinci dereceden cinayet.
Vorsätzlicher Mord.Mahkûmiyet Tarihi, 3 Şubat 2000, birinci dereceden iki cinayet.
Verurteilt am 3. Februar 2000, wegen zweifachem vorsätzlichem Mord.Birinci dereceden cinayet.
Mord ersten Grades.Combinations with other parts of speech
İfade verdiğinde, Boyd birinci dereceden cinayet ile suçlanacak.
Wenn wir seine Aussage bekommen, haben wir Boyd wegen vorsätzlichem Mord.Birinci dereceden cinayet.
Omar White, Mahkûmiyet Tarihi 4 Haziran 2001, Birinci dereceden cinayet.
Omar White, verhaftet am 4. Januar 2001, wegen vorsätzlichem Mord.Birinci dereceden iki cinayet.
Zweifacher vorsätzlicher Mord.Benimle emsal olabilecek bir jüri birinci dereceden cinayetten suçlu buldu.
Die Jury hat mich des vorsätzlichen Mordes schuldig gesprochen.Birinci dereceden cinayete teşebbüs.
Versuchter vorsätzlicher Mord.Bıçak… yarasının çevresindeki bu birinci dereceden yanıkları nasıl açıklar?
Wie würde das die Verbrennungen ersten Grades um die Wunde erklären?Birinci dereceden cinayet teşebbüsü.
Versuchter Mord ersten Grades.Önce sen konuş savcı birinci dereceden cinayet cezasını kaldırsın.
Wenn Sie zuerst reden, wird der Staatsanwalt vorsätzlichen Mord vom Tisch nehmen.Birinci dereceden cinayetle suçlanıyor.
Angeklagt wegen vorsätzlichen Mordes.Mahkûmiyet Tarihi 11 Ocak 2001, Birinci Dereceden Cinayet, yedi kez cinayete teşebbüs.
Verurteilt 11. Januar 2001; Vorsätzlicher Mord, siebenmaliger versuchter Mord.Birinci dereceden soygun için 10 yıl.
Für Einbruch ersten Grades, zehn Jahre.Biz jüri olarak Jason Baldwini Michael Mooreun ölümünde birinci dereceden suçlu bulduk.
Und wir befinden Jason Baldwin der vorsätzlichen Tötung an Michael Moore für schuldig.Birinci dereceden ve primle birlikte.
Ersten Ranges, plus Verpflichtungsbonus.Selenskinin zaferi Doğu Avrupadaki barış ve istikrar açısından birinci dereceden risk oluşturuyor.
Selenskyjs Sieg ist ein Risikofaktor ersten Ranges für Frieden und Stabilität".Birinci dereceden cinayet için mahkum etmeğe yeterli.
Das reicht für Mord ersten Grades.Francis Urbano, namı diğer Aracı Frank, Mahkûmiyet Tarihi 7 Ocak 2002, birinci dereceden cinayet.
Francis Urbano, a.k.a. Frank der Fixer, verhaftet am 7. Januar 2002, vorsätzlicher Mord.Seni birinci dereceden cinayetle suçluyoruz.
Wir klagen Sie wegen Mordes ersten Grades an.Dokuz hamle önceden bir matı hesaplayabilen birisi birinci dereceden uzman olmalıydı.
Jemand, der auf neun Züge im voraus ein Matt berechnen konnte, musste ein Fachmann ersten Ranges sein,…".Birinci dereceden cinayete teşebbüsle suçlanıyorum.
Mir wird Mord ersten Grades vorgeworfen.Raymond Browne, Namı diğer'' Mondo'' Browne, mahkûmiyet tarihi 10 Nisan 2000, birinci dereceden cinayet.
Raymond Browne, auch bekannt als,"Mondo" Browne, verurteilt am 10. April 2000, wegen vorsätzlichem Mord.Birinci dereceden üç cinayetle suçlanıyorsunuz.
Sie sind angeklagt wegen drei Morden ersten grades.Jüri olarak davalı Selma Jezkovayı birinci dereceden cinayetten suçlu bulup, ölüm cezasına mahkum edilmesini öneriyoruz.
Die Geschworenen erklären die Angeklagte Selma Jezková des vorsätzlichen Mordes schuldig und verurteilen sie hiermit zum Tode.Birinci dereceden cinayet komplosuna beni davet ediyorsun!
Sie haben mich zu einem Komplott überredet, vorsätzlichen Mord zu begehen!Ve kod 3613: Birinci dereceden bir sokak yargıcını öldürme.
Paragraph 36-13, vorsätzlicher Mord an einem Streetjudge.
