Boğazlar Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Programming
-
Computer
Akdenizdeki boğazlar.
Boğazlar hakkında ne düşünüyor?
Ülkelerine göre boğazlar.
Boğazlar yine tehlikede mi?
Hint Okyanusundaki boğazlar.
Burası boğazlar değil değil mi?
Büyük Okyanustaki boğazlar.
Sen beni boğazlarken olayı anladım.
Bir diğer mesele ise boğazlar.
Burası boğazlar değil değil mi?- Önemi yok.
Keşfedilmeyi bekleyen dağlar ve boğazlar.
Menai Bridge ve Boğazlar günbatımı Isle Anglesey North Wales- Stok video.
Bırak onu! Ne tür bir hıyar, küçük bir çocuğu boğazlar?
Çoğu zaman, kaşıntılı boğazlar basit reçetesiz( OTC) tedaviler ve ev ilaçları ile yönetilebilir.
Ve bütün bu kadınların öldürülüş biçimleri-- boğazlar soldan sağa kesilmiş.
Bir adam öküz ya dadavar çalıp boğazlar ya da satarsa, bir öküze karşılık beş öküz, bir koyuna karşılık dört koyun ödeyecektir.
Kral Ziusudra Utu nun önünde yerlere kapandı,kral bir öküz öldürür ve bir koyun boğazlar.
Sen hiç onları boğazlamak istemedin mi?
Diğerleri gibi boğazlanmış. Polis! Polis!
Can Manay kadını önce boğazla, sonra merdivenden aşağıya.
Boğazlanmış fareler gibi!
İlk doğan tüm erkek çocuklarını boğazlattırmayın bana gene. Hadi itiraf edin.
Dulu, garibi boğazlıyor, Öksüzleri öldürüyorlar.
Boğazlanan domuzlar. Çılgın gürültülü düdükler.
İnsanları boğazlıyorlardı ve ne ateş, ne de çelik onlara zarar verebiliyordu.
Öyleyse neden; hayatı boğazlamaya, bu dünyayı yaralamaya ve onun ruhunu çarmıha germeye devam ediyoruz?
Seni boğazlamak istiyorum.
Onu boğazlamak gebertmek istiyorum bazen.
Boğazlanacak koyun gibi görüyorlar bizi.”.
Domuzlar boğazlanır!