BUĞDAYDAN ne Demek Almanca - Almanca Çeviri

Isim
Weizen
buğday
aus Getreide
tahıl
mısır
buğdaydan

Buğdaydan Turkce kullanımına örnekler ve bunların Almanca çevirileri

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Programming category close
  • Computer category close
Buğdaydan Neler Yapılır.
Was macht man aus Weizen.
Malları 8 çuval buğdaydan satacağız!
Wir nehmen die acht Säcke Weizen an!- Gut!
Bu, buğdaydan elde edilebilecek yüzbinlerce farklı peptidin olduğu anlamına gelir.
Das bedeutet, dass es Hunderttausende verschiedener Peptide gibt, die aus Weizen gewonnen werden können.
Ben ölmüşüm, onlar buğdaydan söz ediyorlar.
Ich bin tot, und sie reden über Weizen.
Bu sonuçlar buğdaydan vazgeçmek için yeterli nedenlerdi.
All diese Ergebnisse waren Grund genug, auf Weizen zu verzichten.
Onlar bu içkiyi arpa ve buğdaydan imal ederler.
Sie stellten dieses Getränk aus Getreide und Trester.
Evet, biliyor, buğdaydan reddetmek için hiçbir tıbbi sebep var.
Ja, er weiß, er hat keine medizinischen Gründe, sich zu verweigern, der von Weizen.
Kendime ait bir fırınım var ve elbisem buğdaydan yapılma.
Meine Kleidung habe ich aus Weizen gemacht.
Masrafı çok ama buğdaydan daha çok getirisi oluyor.''.
Viele vertragen es einfach besser als Weizen.".
Kendime ait bir fırınım var ve elbisem buğdaydan yapılma.
Ich habe meine eigenen Brennofen, und mein Kleid ist aus Weizen.
( a) Malt, kavrulmamış, buğdaydan elde edilmiş, un şeklinde.
Malz, ungeröstet, aus Weizen, in Form von Mehl.
Bir avuç dolusu para yere atacağın bir avuç buğdaydan iyidir.
Eine Hand voll Geld ist so gut wie eine Hand voll Weizen in der Erde.
Ve bunda hata yapmayın, buğdaydan, çok fazla sap olacak.
Es wird mehr Spreu geben als Weizen.
Yılında Gallupun yaptığı araştırmaya göre Amerikalıların% 49u beyaz ekmeğin buğdaydan yapıldığını bilmiyormuş.
Laut einer Studie 1991 wissen 49 Prozent der Amerikaner nicht, dass Weißbrot aus Weizen besteht.
Tayvanda bir şirket, buğdaydan yemek takımları yapar; tabağınızı da yiyebilesiniz diye!
Eine Firma aus Taiwan stellt Geschirr aus Weizen her, damit man seinen Teller essen kann!
Bitki uzun süre kalır,hem verimi buğdaydan daha iyidir.
Die Ernte hält lange vor,der Ertrag übertrifft Weizen.
Patates, acre başına buğdaydan% 75 daha fazla besin enerjisi ve pirinçten% 58 daha fazla üretir.
Kartoffeln produzieren pro Hektar 75% mehr Nahrungsenergie als Weizen und 58% mehr als Reis.
Ekmek genellikle gluten protein içeren buğdaydan yapılır.
Brot wird in der Regel aus Weizen hergestellt, der das Protein Gluten enthält.
Ekmeklik buğday unu yerine buğdaydan çavdar satın. tatlılar, kek ve çörekler kendinizi sınırlayın.
Brot kaufen Roggen aus Weizenmehl statt Weizen. Beschränken Sie sich auf Süßigkeiten, Kuchen und Brötchen.
Bitki uzun süre kalır, hem verimi buğdaydan daha iyidir.
Diese Knollenpflanze wird lange Zeit halten und der Ertrag ist besser als bei Weizen.
Önümüzdeki iki yıl içinde samanını buğdaydan ayrılacağım… kimin buraya ait olduğunu belirlemek… çocukluk fantezisinin kurbanları olanlardan farklı olarak.
Die Opfer ihrer kindlichen Vorstellungswelt wurden. im Gegensatz zu denjenigen, um festzustellen, wer tatsächlich hierher gehört, werde ich persönlich die Spreu vom Weizen trennen, Im Laufe der nächsten zwei Jahre.
Posa miktarı yönünden pirinç,patates ve buğdaydan( 0.3 g) daha üstündür.
Ihr Gehalt an Ballaststoffen ist weit besser alsReis, Kartoffeln und Weizen(0,3 g).
İsrail halkıyla Levililer, buğdaydan, yeni şaraptan, zeytinyağından verilen armağanları, tapınak eşyalarının, kâhinlerin, tapınak kapı nöbetçilerinin ve ezgicilerin bulunduğu odalara koyacaklar. ‹‹Artık Tanrımızın Tapınağını göz ardı etmeyeceğiz.››.
Denn die Kinder Israel und die Kinder Levi sollen die Hebe des Getreides, Mosts und Öls herauf in die Kammern bringen. Daselbst sind die Gefäße des Heiligtums und die Priester, die da dienen, und die Torhüter und Sänger. So wollen wir das Haus unsres Gottes nicht verlassen.
Uzun süre dayanır ve verimi buğdaydan daha fazla fazladır.
Die Ernte hält lange vor, der Ertrag übertrifft Weizen.
Gallupun 1991 yılında yaptığı bir araştırmaya göre, Amerikalıların yüzde 49 u beyaz ekmeğin buğdaydan yapıldını bilmiyormuş.
Bei einer Umfrage von 1991 wussten 49% der befragten Amerikaner nicht, dass Weißbrot aus Weizen hergestellt wird.
Uzun süre dayanır ve verimi buğdaydan daha fazla fazladır.
Diese Knollenpflanze wird lange Zeit halten und der Ertrag ist besser als bei Weizen.
Yani, bu cips paketi sonradan doğal olarak elmadan daha pahalı olursa, sonra belkide farklı bir algı için zamanıdır gıda seçimindeki kişisel sorumluluğun çünkü seçimler gerçekte seçimdir mısır,soya ve buğdaydan yapılmış olan ürünlerin dörtte üçü yerine.
Nun, und wenn dann die Tüte Chips grundsätzlich viel teurer als ein Apfel wird, dann ist es vielleicht Zeit für ein anderes Gefühl von persönlicher Verantwortung bei der Wahl der Ernährung, denn die Wahl ist tatsächlich eine Wahl, anstatt dassdreiviertel aller Produkte aus Mais, Soja und Weizen hergestellt werden.
Ayrıca destek türlerinin sayısı,samanın buğdaydan ayrıldığı önemli bir kriterdir.
Auch die Anzahl an Supportartenist ein wichtiges Kriterium, bei der sich die Spreu vom Weizen trennt.
Ve yine düşünüyorum ki işlenmiş yiyecekler hakkında farklı ve yeni şekillerde düşündüğümüz negatif yan çıktılarını hesaplayınca petrokimyasallar ve dışarı dökülen gübreler gibi cips paketinin fiyatına. Yani, bu cips paketi sonradan doğal olarak elmadan daha pahalı olursa, sonra belkide farklı bir algı için zamanıdır gıda seçimindeki kişisel sorumluluğun çünkü seçimler gerçekte seçimdir mısır,soya ve buğdaydan yapılmış olan ürünlerin dörtte üçü yerine.
Und ich denke über eine neue Perspektive auf verarbeitete Lebensmittel nach, bei der wir tatsächlich die negativen Externalitäten wie Petrochemikalien und auslaufende Dünger in den Preis eine Tüte Chips einberechnen. Nun, und wenn dann die Tüte Chips grundsätzlich viel teurer als ein Apfel wird, dann ist es vielleicht Zeit für ein anderes Gefühl von persönlicher Verantwortung bei der Wahl der Ernährung, denn die Wahl ist tatsächlich eine Wahl, anstatt dassdreiviertel aller Produkte aus Mais, Soja und Weizen hergestellt werden.
Bu bireyler, negatif belirtileri önlemek için buğdaydan yapılan makarnadan kaçınmalıdırlar.
Diese Personen sollten vermeiden, Pasta aus Weizen zu essen, um negative Symptome zu verhindern.
Sonuçlar: 37, Zaman: 0.0726

En çok sorulan sözlük sorguları

Turkce - Almanca